Bu sabah saat 5 te uyandım.kızım biraz ateşlenmiş.üşütmüş yavrucak ilaçlarını verdim başında bekledim.hem uykusuzluğun,kızmın hastalanması ve birde üstüne üstük üst kat komşumusun taşınması nedeniyle biraz üzgün ve sıkıntılıyım.
malasef kriz ve işsizlik nedeniy le istanbulda yiyecek ekmek ve iş oratamı bulamadılar.biraz zor ve sıkıntılı günler geçirdiler.ve ekmeklerini rızıklarını iyi bir iş ortamını başka bir memlekkete aramaya karar verdiler.
bazen şansınızı ne kadar zorlarsanız zorlayın olmayınca olamıyo.
komşularımın taşınacaklarından haberim vardı.dün bir tır geldi kapıya daha 6-7 ay önce parkelenmiş.mis gibi boyanmış.banyosu tadilat olmuş daha doğru düzgün tatına varmadan.oturmaya doyamadık ları evlerini boşalttılar.bütün eşyalarını teker teker taşıyıp tıra yerleştirdiler.yüzleri üzgün, benizleri solgun'du düzenleri bozulmuştu kolaymı? iki kız çocugunu özene bezne büyüttükleri evlerini başka bir memlekete taşıyacaklar ve orada bir düzen kurmaya çalışacaklardı.ne kadar da zor.
6 yıllık komşuluk yaptım onlarla. çok faydaları mız dokunmuştur birbirimize.dün kapıda vedalaştık.ama okadar etkilemedi beni o vedalşama. sanki her yaz tatile gittikleri gibi gelmişti bana.her yaz böyle zamnlar da, okullar tatil olunca hemen fazla beklemez memleket tatiline giderlerdi.ev anahtarını da bana emanet eder.''arada bir çiçeklerime su ver, cam aç az havalandır diye tembihlerdi. bende bana güvendikleri için gurur duyardım ve güvenlerini hiç bir zaman suistimal etmeden.dediklerini yapar.sımsıkı kilitlerdim kapılarını.hemen de telefon ederdim gözün arkada kalmasın.evin önce allah sonra bana emanet.derdim.
Kızımı doğum yaptıgım günlerde lohusalığım bitene kadar 40 mız çıkana kadar bana hiç yemek yaptırmadı.
çalıştığı halde.evine gelir kendi evine ayrı yemek yapar.o yorgunluğu yetmez miş gibi bana süt yapacak faydalı yemekler de yapara kapıma getirir'di yemegimizi yiyene kadar bekler.ben yorulmayım diye bulaşıklarımı bile yıkamıştır o günlerde.
Ramazan aylarında bazen bana iş yerinden telefon eder iftara bir çorba yaparmısın diye rica ederdi bende
elimden geldigince yapar dım çok ta severlerdi,sevinirlerdi,aifyetle yerler birde öve öve bitiremezlerdi.
Haftalığını aldığı cumartesi günleri. evine girmeden önce benim kapımı tıklar aldığı çikolata ları.çocuklarıma uzatır onları da sevindirir di.
İşe gitmediği zamanlarda,evinde iki fincan türk kahvesi pişirir yanında iki çikolata koyar.''hadi işlerine mola ver bir yorgunluk kahvesi içelim derdi.kahveleri de kapatır ardından bide fal bakardık yalan'dan fala inanma falsız da kalma hesabı :)
Kahvaltıya çağırırdık birbirimizi.keyifli sabah kahvaltılarımız 'da olmuştur.sohbet eder güler eski fotoğraflara bakardık.
Ailece çok iyi insanlardı.çocuklu yatılı misafileri gelirdi bağzen.banada ''çocuklar çok zıplarsa rahatsızlık verirlerse uzun sopanı al iki tık tık yap tavana.derdi.bende gülerdim ''olurmu be abla sizin canınız saolsun hiç önemli değil derdim.misafirlerini rahatça ağırlasınlar diye güç vermeye çalışırdım.
Şimdi bir düşündüm de ne çok anlatacak şeyimiz olmuş.iyi ve anlatılabilir anılarımız olmuş.
vedalaşırken haklarımızı helal ettik allah huzurunda ne kötü oluyo insan. boğazı düğümleniyo.gözler dolmasın diye kaçamak bakışlar.moral vermeler.dularla yolcu etmeler.
Oturdukları evi kiraya vereceklermiş tembih etti.''size hayırlı.olacak.iyi bir kiracı bulun dedi anahtarıda bu gün yarın bir akraba getirecek evi görmek isteyenlere göster kafana göre koy bir kiracı. dedi.bir kez daha bizi nekadar çok sevdiklerini ve nekadar çok güvendiklerini bu tembihiylede söylemeye çalıştılar.
Dün akşam son kez istanbulda bir akrabaları'nın evinde kaldıılar.evinin eşyaları dün akşam bir tırla gitti ama büyük kızlarının sınavı vardı bugün.onu beklemeden gidemediler.gitmeden öncede yine son kez mahalleye geldiler.camdan bakarken gördüm. el salaldık son kez iyi yolculuklar diledim.moral vermeye çalıştım.çok güçlü ve
sağlamdılar.bize ağlamak yakışmazdı.güzle yüzle tatlı dille sanki yine tatile gideceklermiş gibi yolcu ettik sevdiği diğer komşularıyla beraber.
Özel bir arabaya bindiler.ve gittiler.ardın dan bakan daha eski komşuları daha fazla tutamadılar kendilerin.yaşlarını koyverdiler.bende pencerede daha fazla bakamadım arkalarından.içeri girdim.
radyoda da çalan yonca lodi nin serde hayat var şarkısıda gözlerimdeki yaşları daha fazla bekletemedi.anladım artık temmeli gitmişlerdi.
Gözümün ucuyla bakardım ya
Hani kıyamazdım dokunmaya
Öyle kırık dökük bir başıma
Karar verdim bugün seni unutmaya
Bilirsin kalandır terkeden aslında
Ne anılar, ne acılar
Bıraktım ardımda ne kırgın sabahlar
Ne sevgiler, ne sevdalar
Yaşarım gün doğdukça serde hayat var
ne anılar, ne acılar
İncitmem incinsem de sonsuz umutlar
Ne kaygılar, ne kavgalarUnutmam
affetsem de sen de yaram var
3 yorum:
buradan yapabılırsın..
http://www.facebook.com/username/
komşular zamanla yüreğimizde en az akrabalar kadar yer ediyor. gidişleri de üzüyor haliyle.... umarım gittikleri yerde daha rahat bir yaşam imkanı bulurlar
Kenya´dan kucak dolusu sevgiler sana.Iyi ki de tesaduf buldum blogunu.Yazini keyifle okudum.Ayni konumlardan gectigim icin buraya gelirken arkamda biraktiklarimla kendimi dusundum yine.Nasil zor bilemezsiniz giden ayri kalan icin ayri.Benimkisi komsudan oteydi artik halada oyle.Manevi ailem diyorum onlara, onlarda bana.Sevgiyle kalin.
Yorum Gönder