her yere izler bırakan Baktığı her göz'de hayâl olan. Kalemi kanatlarıyla tutan,Çırpınışını yazılara yansıtan bir Siyah kelebeğim.Hepinizi beklerim.Hoşgeldiniz Efendim.!



31.08.2009

Allah'ın 99 ismin den biri olan YA VEDUT 'un Fazileti ve ÖNEMLİ BİR DUYURU..


En güzel isimler Allahı'ındır..o halde siz de bu güzel simler ile Allah'a Dua ediniz..(Araf suresi-180)

Yüce Allah'ın isimleri ne güzeldir..Hepsi ayrı ayrı şifadır okuyana..99 İsim den 1 tanesini bile okumayı alışkanlı haline getirmek hayatınızda gözle görülür değişiklikler olması demektir..


Evet yanlış okumadın okuyucu..Sadece bir tanesini bile okumayı zikir etmeyi alışkanlık haline getirmek hayatınızda olumlu şeylerin olmasını sağlayacak..Ben bunu yaşamış bir insanım şöyle ki; Benim Annem bir banka da çay servisi yapıyor..Yaşı 45 bu yaştan sonra gerçekten de insanların ağız kokusunu çekmek zordur heleki bir kadın olarak..

Zaman zaman banka müdürlerin den, Şeflerin den Banka memurların dan azar işitir ve buna çok üzülür ve bazen ağlardı..
Dertleştiği arkadaşların dan biri Annem'e bir şey tavsiye etti Allah'ın bu 99 ismin den bir'ini zikir etmesini o'na kim kötü davranıyorsa içinden bu ismi zikir etmesini tavsiye etti..Bu isim Allah'ın 99 ismin den biri olan ''YA VEDUT''idi..Annem bu ismi iş yerinde ona kötü davranan kişileri niyet ederek zikir etmeye başladı..

(ÖRNEK: Ya Vedut-Ya Allah,Falanca kişi bana iyi davransın..) Evet bu şekilde zikir etmeye devam etti ve iş ortamında ki hemen hemen herkez Anneme iyi davranmaya ve sevmeye başladılar..Annem iş ortamında daha sevilen bir eleman oldu çok şükür..
Bende bu ismi şerif-i sürekli zikir edenlerden biriyim..ve gerçekten başım hiç darda kalmadı bugüne kadar..

Ne zaman başım sıkışsa bir konu hakkın da çaresiz kalsam veya bir kişiden beklediğim haber'in hayırlı olmasını isteğimin zaman her zaman Ya Vedut,Ya Allah diye içimden defalar ca okurum ve niyet ettiğim şeyi aklım dan geçiririm..Allah'a Hamd olsunki,bu İsmi Şerif-i okuduğum dan beri başım dardan kurtuldu ve beklediğim haberler hep hayırla geldi..Allah'ın 99 ismin de şifa vardır biraz araştırıp Allah'ın 99 ismi'nin faziketlerini ve nelere şifa verdiğini öğrenebilirsiniz..Umarım faydalı bir bilgi olmuştur..

YA Vedut ismi şerif'in fazileti:
Vedud; allah-u tealanın ismi şerifidir inanarak okunursa sevgiyi celbeder ve karşısındaki kişinin öfkesini yener..

ÖNEMLİ DUYURU:

Sevgili bloğ arkadaşım ENGELSİZ DÜNYAM bloğunda bir duyuru yaptı Lösemili çocuklara yardım amaçlı bende bu duyuruyu yayınlamak istedim umarım faydalı olur herkez bloğun da yayınlayabilir..Bu gibi sosyal ve bir kişiye bile faydalı olabilecek projelere destek vermeliyiz..

6 Eylül Pazar günü Cam Piramit’te, binlerce lösemili çocuğumuz ve ailesinin gıdadan temizliğe, beyaz eşyadan mobilyaya, kıyafetten kırtasiyeye kadar pek çok ihtiyacını karşılayabileceği ‘LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISI’ için acilen 1.el OYUNCAK, KÜÇÜK EV ALETLERİ, HALI ve HER YAŞTA HER CİNSTE AYAKKABI ihtiyacımız vardır.vakıf için buraya lösev lösemili çocuklar vakfıiletişim için esen ergörün 0312-447-06-60 dahili 210sadece 1hatfa kaldı sesimizi duyuralım...





NOT: Bağış yaparak destek olan firmalara bağışları karşılığında LÖSEV Bağış Makbuzu iletilmektedir. Bu sayede bağışçı firmalar, bağışlarının % 100’ünü vergilerinden düşebilmektedirler.DİPNOT:herkes yayınlayabilir blogunda ne kadar çok kitleye ne kadar çok insana ulaşırsak okadar iyi arkadaşlar haydi herkes pc başınaa.


30.08.2009

30 Ağustos Zafer Bayramı mız Kutlu olsun..



30 Ağustos 2009 Pazar


Mavi gözlü dev'im Sana nekadar teşekkür etsek azdır..Bu Vatanı bu toprakları kazanmak düşman ellerinden kurtarmak için canla başla savaşan Yüce Türk Askerlerine ve sen Baş Komutan,Baş öğretmen,VE hala kalbimizin İlk ve tek Cumhurbaşkanı sevgili atamız size Minnet borçluyuz..

Bu toprakları bize güvendin emanet ettin..Biz Milliyetçi ruhlar emanetine ihanet etmedik etmeyeceğiz..İhanet edenler,Bu vatanı ,bu toprakları satmak isteyenler elbet senin Yüce kalbin ve ruhun,Şehitlerimizin akan kanları,ve Yüce Allah'ın sayesinde asla bölünmeyecek ve asla devrilmeyecektir..

Bize Türk ecdadına nice güzzel ve anlamlı bayramlar bıraktın en anlamlısı da 30 ağustos zafer bayramıdır..Çünkü bu bayram Savaşlar'ın bittiği,Düşmanların devrildiği,bu topraklara sonsuza kadar sahip olduğumuzu anlatıyor..Mavi Gözlü dev..Önün de birkez daha Saygı,Sevgi,ve kucak dolusu Özlemlerle eğiliyoruz..Gözün arkada kalsada hala aklın ruhun bu Topraklar da olsada Sen merak etme Çok güzel, çok zeki,Kalplerin de ölümüne TÜrk lük aşkı yanan evlatlar yetişiyo ..
Bu topraklar asla bölünemez,bu Vatana ihanet edenler elbet birgün cezasını bulur..Bu ülke de daha asırlar boyu,Zafer bayramları kutlanacak,şanlı Bayrağımız hep dalgalanacak Bayramımız kutlu olsun..
30 Ağustos Zafer Bayramı mız kutlu ve mutlu olsun nice mutlu bayramlara



26.08.2009

Tasavvuf,Mesnevi,ve Cemal Nur Sargut..


Aylar dan ve günlerden Ramazan olunca insanın içinde manevi duygular çok daha başka oluyor..
Ramazan ayı girdiğin den beri Ramazan ayına dair yazılar yazdım umarın sizi sıkmamışımdır..İçimdeki oluşan bu güzel duyguları paylaşmak beni mutlu ediyor..Umarım sizler de beğenerek okuyorsunuzdur..Manevi duygular demişken hemen aklıma Çok sevdiğim bir Mevlana aşığı olan,İslam Mutasavvıflarından,Halen Türk Kadınları Kültür Derneği İstanbul Şubesi Başkanı olan sayın: Cemalnur Sargut geldi..Kendisini ilk defa T.R.T-1 de bir sabah programın da izlemiş ve ilk izlemem de hayranı olmuştum..Kendisi İslam Dini'ni tasavvuf diliyle ve Hz.Mevlana ruhuyla anlatıyor..Tasavvuf ve Mesnevi sohbetleri yapıyor..Bİr çok ünüversite,Radyo,Televizyon ve halka açık kültür merkezlerin de konferanslar veriyor..



İnce, biraz kısık,ama inanılmaz gür bir ses tonuyla, anlatması gereken metni,büyük bir ustalıkla sizin ruhunuza geçiriyor..

Hiç solmayan da gülen bir yüzü var İslamiyet ile ilgili hertürlü konuya,Ayet,Hadis,Vs.konulara tam vakıf bir kişilik..Kalbindeki Allah sevgisini gözlerinin parlamasın dan görebilirsiniz..Özellikle anlatımı; harkulade çok akıcı,besleyici ve şaşırtıcı..O'nun dilinden dinlediğiniz İslam ile ilgili bir konuyu şaşırarak dinliyosunuz..



Bazı hocalar vardır ki dinlemekten sıkılır,hatta Bazen Dinimiz den korkarız.. Cemalnur Sargut hocayı dinlediğinz zaman ise,tamamen kendinizi kaptırıp Dinimizin tadını çıkarırsınız..Yumuşak ve tasavvuf diliyle anlatımı hoş bir meşke sebeb oluyor..Rahat sohbetiyle ve mütavazi tavırlarıyla tam bir Türk kadını örnegidir..



İnternette kendisi ile kısa bir araştırma yaptım..Ve kendisinin resmi web sitesini buldum.. Cemalnur Sargut hocayı tanımak isteyenler linke tıllayıp geniş bir bilgiye sahip olabilirler..Ayrıca konuk olduğu proğramların ve seminerlerin video kayıtlarına da ulaşabilirsiniz..Edindiğim son bilgiye göre de 28 Ağustos Cuma, 4 ve 11 Eylül Cuma günleri ve 14 Eylül Pazartesi günü
T.R.T-1'de Saat 10,00-12,00 Şükrüye Tutkun'un sunduğu İstanbul'un Orta Yeri adlı sabah programın da Cemalnur Sargut Hoca'nın Tatlı sohbetine tanık olabilirsiniz..Ben kaçırma dan izleyeceğim sizede tavsiye ediyorum..


Kendisine selamlarımı sevgilerimi hürmetlerimi sunuyorum İnşallah bir gün beni bir yerlerden duyar..:))

kanal 7 ile sahur'un tadı bir başka..


Ramazan ayları'nın en vazgeçilmezi,olmazssa olmazlarından birisi de Sahur saatleridir..Bu saatler Oruç saatlerinden daha da büyük sevap taşır..Sahur saatlerini hiç kaçırmayanlardanım..Aslında amacım Yemek yiyip karnımı doldurmak değildir..Esas amacım Sahur da Tv 'de yayınlanan sahur programlarını izlemektir..Sahur proğramlarını izlerken kalbim adeta manevi bir okyanusun içinde yüzüyormuş gibi oluyor..

sahur da özellikle Tasavvuf müziği dinlemek beni çok rahatlatıyor..Güzel faydalı Din'i bilgilerle ve,Peygamberimiz (S.A.V) hayatını ve Ashabı' nın anlatıldığı hikayeler çok ilgimi çekiyor ve izlemekten büyük bir haz alıyorum doğrusu..Kanal 7 Televiyonun da Sayın Ömer Dönmgeloğlu'nun sunuculuğunu yapmış olduğu sahur proğramı da pek lezetli geliyor bana..Ömer Döngeloğlu'nun Peygamber efendimi (S.A.V),Ailesi,ve yol arkadaşları ile iglili anlattığı hikayaleri dinlerken,insanın gözleri'nin dolmaması imkansız ..

Size şunu büyük bir samimiyetle söylemek isterim ki Allah şahidimdir,göz yaşı dökmediğim bir sahur olmadı daha..Ömer Döngeloğlu anlatırken ağlıyor..Biz izlerken gözyaşlarımıza mani olamıyoruz..
Sahur'un sonunda yaptığı güzel Dua lar ise,görevemize başlamadan önce büyük bir manevi güç veriyor..İmsak vaktinde okunan Ezan-ı şerif ile Sahur bitmiş oluyo ama tadı damağınızda kalıyor bana inanın..


Eğer izlemeyenleriniz varsa şiddetle tavsiye ediyorum..Sahur vakitleriniz daha güzel ve faydalı geçecektir..
Bu arada çok şükür ki bilgisayarım servisten geldi..Sevgili eşim üzüntüme dayanamadı ''Yaptırmayacağım Kalsın'' dedi ama Saolsun yine beni utandırdı,ve bilgisayarımı yaptırdı..Yİne aranıza döndüm.. İnşallah Allah birdaha ayırmasın efenim..Yorumlarınıza sonsuz kere teşekkür ediyorum..İnsanın sevildiğini bilmesi ve bunu hissetmesi çok güzel bir duyguymuş.. Bunu bana hissetiren tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum Hayırlı bol bereketli iftarlar diliyorum herkeze Selamlar..

24.08.2009

Ne kadar olduğunu bilediğimin bir ayrılık üzgünüm...:((

herkese selam kısa bir yazı olacak bu yazım malesef pc 'im arızalandı..Ne kadar olduğunu bimediği bir zaman aranızsa olamıyacağım..Bu yazıy da net cafeden yazıyorum :)) ne hallere düştüm yaw..Ama arada gelip yazacam yine kimse bir yere gitmesin lütfen..

O güzel yazılarını dan bir süre uazak kalacağım iin çok üzgünüm..Bütün blogger dostlarıma selamlar sevgiler..Beni unutmayın bekleyin mutlaka geleceğim..

23.08.2009

kILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ VE ESKİ ANILAR..

23,08,2009 PAZAR
Ramazan ayların da en çok sevdiğim olaylardan biride teravih namazıdır..Çocukluğum dan beri iftar dan sonra evde abdestimizi alır,Uzun eteklerimizi, çoraplarımızı,biraz gösterşli baş örtülerimizi aldıkmı doğruuu Tophane Kılıç Ali Paşa Camisine..Biz İstanbul Tophaneliyiz..Ailem hâlâ Tophanede oturmaktalar ben ise evlendikten sonra göçtüm..Göçtüm dedimse çok uzaklara değil tabiki yine İstanbul içi ama Çok özlüyorum oraları arada gidiyorum ama Uzun zaman oldu Teravih Namazlarına gidemiyorum..

Çoçukluktan evlenen kadar çok gittim teravih namazına semtimizde bir çok camii olmasına rağmen ben hep Kılıç Ali Paşa Camisine giderdim..İçi de dışı kadar çok büyüktür..Çok ferahtır..Kadınlar bölümü erkekler bölümün den daha geniş ve daha ferahtır..Saraydan bozma cennet gibi bir camidir Tophane Kılıç Ali Paşa Camii..
Yeşil üzerine bordo şeritli halıları,Koskacaman devasa boyuttaki ışıl ışıl parlayan avizesi,Derin mi derin Gök Kubbesi,Eski çini işlemeli,Arapça Ayetleri..NEfis ve huzur dolu Anlatması zor dur onun güzelliğini..
Babam yıllardır hep o camide namaz kıllar o camide Ezan okur..Ramazan ayların da İmsak vaktinde Sabah ezanı'nı okur..Yatsı ezanı'nı okur ve ardından başlayan teravih namazı'nın son rekatlarında ki Kurr'an ayetlerini okur..İlahi grubuyla birlikte ilahiler okur..Bende Babamı gözyaşları içinde dinler Büyük bir mutluluk ve huzurla Teravih namazımı kılardım..
Ama bazen de kız arkadalarımla giderdik camiye..Allah Affetsin ama son rekatlara yakın hoca bir hızlanırdı ki Pat küt,pat küt,bammmm gümmmmm :))) diye kıldırırdı namazı..Bizde kendimizi tutamaz gülmeye başlardık..Namaz falan kalmazdı tabi..Ne kafa, ne göz,ne diz ne de mecal kalırdı zavallı bizde..

Ama çokta gülerdikk..Arkamızda duran yaşlı teryezeler de..Şiiiişşttt diye bizi akıllarınca uyarırlardı ya biz daha çok gülerdik töbe töbe..:)) neler geldi aklıma yahu..Eve zor gelirdik Allah sizi inandırsın..Bacaklarımız bir ağrırdı ki sormayın..Hemende uykum gelirdi yorgunluktan ahahah:)) ayyyyy idare edin kafa yine kaydı benim..

Evlendikten ve ard arda iki çocuk olduktan sonra Teravih namazlarına gidemez oldum..Elimden geldiğince evde kılamaya çalışsamda Teravih namazları cemaatle ve camii de kılınması daha bir güzel ve anlamlı geliyo bana..İnşallah en kısa zaman da hiç olmassa Kadir gecesi gitmek istiyorumm bakalım nasip kısmet..Eğer yolunuz Tophane Kılıç Ali Paşa Camiisine düşerse aklınıza siyah kelebeği getimeyi unutmayın sevgiler selamlar hayırlı mutlu bol bereketli iftarlar..
NOT:resimler netten çalıntırdır:))

22.08.2009

İFTARA AZ KALA Kİ RUH HALİM..



Ya valla billa kafa basmıyo..Sanki ruh gibiyim.. Sabahtan öğlen 2 ye kadar iyiyim ama 15,30 dan sonra kafam duruyo..Resmen bu alemde değilim..Acıkmıyorum, susamıyorum ama kafam acayip uyuşuyo..Kavgaya meyilli bir insan oluyorum..Bu da kafein ihtiyacının artmasın dan oluyo sanırsam ..

Heleki iftara yarım saat kala tamamen kilitleniyorum en küçük bir ses bile rahatsız ediyo insanı..Ama iftar dan sonra Çayıda içtikmi deymeyin keyfimize..Her ne kadar Zor olsada şu bir kaç gün,yavaş yavaş alışacaz oruç tutmaya..

DÜn ilk iftarımız çok güzel ve çok bereketli geçti..Benim canım oğlum ''Anne hergün ramazan olsun çok beğendim ben bu ramazanı'' dedi..5 yaşındaki oğlum artık Razaman ayı'nın tadını aldı..Bu yüzden mutlu hissettim kendimi..Manevi değeri oldukça çok olan bu mübarek ayı'n farkına varması beni çok sevindirdi..

Demekki aile olarak çocuğumuza bunu hissetirmişiz..Her çocuğun mutlaka böyle güzel mübarek gün ve ayları bilmeleri gerekiyor..onlara bu güzel manevi günlerin önemini nedenini anlatmamız gerekiyorki..Yıllar sonra onlar da büyüdüklerin de bizim şimdi dediğimiz gibi '' Ahh ahh nerde o eski Ramazan lar '' desinler..Evet eski aile büyüklerimiz artık yok bir çok aile büyüğümüz rahmetli oldu..Eski büyük Aile iftarları artık eskisi kadar yok..Ama biz genç nesille olarak, çocuklarımıza bu ortamları güzel neşeli ramazan sofralarıyla yaşatmamız ve akıllarında kalıcı güzel anılar kalmasını sağlamamız gerekiyor..

Elimden geldiğince hasta olmadığım ve kendimi halsiz hissetmediğim sürece orucuma devam edip Güzel sahur ve iftar sofralarıyla manevi açlığımızı doyurmak amacındayım..Çocuklarıma Ramazan Ayını aşılamak, İftar saatlerini de benim gibi heyecan la beklemelerini istiyorum.. Geçmişi geri getiremiyoruz..Getiremeyeceğizde ama,eskileri yaşatmak anıları tazelemek ve unutmamak,Unutturmamak bizim elimizde..

Daha fazla saçmaladan aranızdan çekileyim..Aklımdan geçenleri yazmaya çalışıyorum ama elleim de derman yok umarım yanlış harflere basıp görüntü kirliliği olmuyordur..
İftara 1 saat var her ne kadar sürçü lisan ettikse affola efendim..Hayırlı bereketli iftarlar dilerim herkeze

21.08.2009

çok düşündüm ama başlık buamadım :))





Eevveett Ramazan geldiii oruçlu olduğumuz ilk gün Allah herkezin orucunu kabul etsin efendim..
Bizim gibi günlük ve kişisel blog yazarları artık 1 ay boyunca çok okunmaz gibime geliyo..Malum bloggerin en çok iş yapan katagorisi yemek katagorisidir..Şimdi gerçekten okunma ve izlenme rekorları kıracaklar..


Bir sürü yemek blogları tıklanacak ve hanımlar Ramazan ayın da ne yemek yapacam derdinden kurtulacak..
Tatlısın dan, tuzlusuna,hamur işin den ekşisine,çorbasın dan,ana yemeğine her tür yemek tarifi rengarenk yemek blogların da okuyucu ağırlayacak..Yemek tarifi veren blog yazarları nın işleri şimdi gerçekten daha zor oldu..


İzleyiciye daha farklı Özellikle, Ramazan ayı'na yakışır yemekler üretmek yazmak ve bunun yanında akşam eşine ailesine iftar yemeği de hazırlayacak olmaları gerçekten çok meşekkatli bir iş ama,bir okadarda keyifli ve zevkli bir iş..Bunun yanın da el işi öğreten bloglar da Ramazan ayın da rağbet gören bloglar olcaklardır..Ev hanımları gündüz rutin işlerini bitirdikten sonra,Bİr kaç saat el işi ile uğraşmaları iftar saatine yaklaşma hızını arttıracaktır..


Dini siteler ve blogları da unutmamak gerek..Ramazana özel dini yazılar,resimler,Eğitici bilgiler,Ramazan'a dair dualar,ve hadislerle süsleyecekler sayfalarını..Onca yıldır Ramazan ayı gördüm yetiştim ama ilk defa bu yıl internetle tanıştım..Evimde oturma odamın hemen köşesinde ,televizyonumun karşında ki bilgisayar masam da oturduğum ilk oruçlu olduğum gün ve yıl bu yıl..:)) Ramazan ayına dair ve herşeye dair gezecek görecek değerlendirecek çok yazı ve çok site var..ve yazacak daha çok yazı var..


Ben el işi ve yemek konusun da çok becerikli bir hanım olmama rağmen biraz eserekli,fesveseli,Çabuk sıkılan bir kadın olduğum için çok ağır yemekler,ve el işi olaylarına girmiyorum..Yani asla yufka açamam,Baklava,Mantı vs,agır ve zahmet isteyen yemekler yapamam..Genç kızlığım da çeyizime çok el işi yaptığım dan dolayı da fenalık geldi el işi de hiç yapmıyorum..Valla Bu Ramazan nasıl vakit geçireceksin diye sormayın; biri 5 biri 2,5 yalışında çok yaramaz 2 uğraşım var zaten..ee günlük temizlik,ütü,birde iftar yemekleri hazırlığı,üstüne birde çocukların hergün 1,5 saat park gezisi derken,Biraz gözümü kapayıp kestirmeye vakit yok..


Allah çalışan hanımlara,Ağır işlerde ve trafikte çalışan beylere Yardım etsin ve esabırlarlar versin..
Herkeze bol bereketli hayırlı iftarlar dilerim kocaman sevgilerimle..:))


20.08.2009

BU YILDA NASİP OLDU GÖRMEK HOŞGELDİN NE İYİ ETTİNDE GELDİN..





İşte yine bir huzur dolu ay'a giriyoruz şimdiden hoşgeldin eyy şehr-i Ramazan seni ne çok özledik bir bilsen nasıl susadık sana seni beklerken sensizliğin orucunu da tuttuk özledik, bekledik..

Yine o huzur dolu sofraların bereketini aradık..bayramlara yaklaşmanın heyecanını aradık..Nice yazlar nice şaşalı tatiller 5 yıldızlı otellerde yaşanan yalancı mutlulular bile senin verdiğin huzuru veremedi bize inan..



Yemek yeme'nin su içmenin,nekadar değerli ve önemli olduğunu sen öğrettin bize yardımlaşmayı..Bizi açlıkla susuzlukla sınadığın vakitlerde bir dilim ekmeğe,bir yudum suya muhtaç insanları düşündük..Yardım etme hissimiz arttı..Sahur vaktin de davulun sesi yakından bukadar güzel gelmemişti..İftar vaktinde Akşam Ezanı'nı bu kadar içten candan hefesle Senin sayende dinledik..Ağzımıza damlattığımız tek damla suda bile nice şükürler etmemizi sağladın..



Şükürle açtığımız iftarımız dan sonra,incelli belli bardaktan içtiğimiz o tavşan kanı çaylar daha bir lezetli geldi bize..Aile sohbetleri sofra muhabetleri daha güzelleşti,''Mutluluk işte bu'' dedirttin ya bize Eyy Şehr-i Ramazan..



''Sahura kalkma tatlı uykundan uyu''diyen şeytana inat Davul sesleriyle kaldırdın bizi..Bİr parça ekmek bir yudum suyla saatlar boyu tuttuğumuz oruca sabırlar verdin Allah'ın sayesinde.. Günaha göz yumduk,kötü söze kulak tıkadık,Kötü lafa ağzımızı kilitledik..Bİr ay bile olsa 11 ay'ın sultanı başımıza taç oldun..


Hoş geldin hoşgeldin..Gönüllerin sultanı kalplerin ilacı,başımızın taacı hoşgeldinn eyy Şehr-i Ramazan..
Tüm İslam Alemi'nin ve tüm Blog arkdaşlarımın bu Mübarek Ramazan Ayı kutlu olsun..Bol bereketli bol muhabbetli,huzurlu bir razamazan ay'ı dilerim hepinize..



Gönülden gönüle bir yol iner Bekler kuytu köşede sevgiye açılmak için..Hepimizin kalp'i bu mübarek günlerde yardıma,sevgiye, şefkate,yaşlıya,çocuğa açık olsun dilerim sevgili can dostlarım..






İLK SAHUR VE BİR KAÇ ÖNERİ


Uyumasın gözümüz,Doğru olsun sözümüz,Her iki cihanda da,Ak olmalı yüzümüz

Bugün ki yazımı da bir sahur manisi ile başlamak istedim..Çünki bu gece Ramazan Ayı'nın ilk sahuru olcak ..Geçmişten geleceğe uzanan bu uzun yolda nice ramazanlar nice sahurlar yaşadık..Ramazana dair kulaktan kulağa tv lerde radyolarda bir sürü..demeçler verildi..
Belki Ramazan ayları artık eski ramazanlar gibi deil ama Tek değişmeyen şey ramazan davulu ve maniler..
Çocukluğum dan beri davullar çalmadan uyanırım sahura çalan davulları okunan manileri dinleyebilmek için kalbimi huzurla doldurmak için..
Daha evlenmeden önce Hatta çocukluğum dan beri ilk sahura kalkan ben olurdum..Sofrayı hazırlar hatta bütün ev ahaline ekmek arasına peynirlerini koyar çaylarını bardaklarına doldurur öyle uyandırırdım..
evdekiler uykudan uyandırmak için çok çilleler çekmişimdir..Hatta bazen isyan edip ''daha beni sahura beklemeyin yeter artık ya hem sofra hazırlayacam hemde bekçi gibi başınızda uyanmanızımı bekleyecem'' diye isyan ederdim..Fazla geçmden de bizimkiler uyanırdı..Zahmetsiz bi şekilde sahurlarını yaparlardı..Bizim evin sahur sofrası çok fakirdir..:)) gündüz susamamak için,genelde kahvaltılık yenir ama kahvaltılık dedimse öyle salam,sucuk,zeytin, reçel bal falan yoktur sofrada..
Yarım ekmek arası az tuzlu peynir, ve tok tutması için haşlanmış yumurta ve açık çay..Evet bizim sahur soframızda bunlar var..Şimdi sakın üzülüp yardım kampanyası başlatmayın arkadaşlar bu tamamen oruçlu olduğumuz saatler de susamamak içindir..Bilirsinizki,Çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler susuma hissini arttırır.. İşte bu yüzden genelde tok tutucu ve susatmayan yiyecekleri tercih ediyoruz sahur zamanın da..

Çokta faydasını gördük..Oruç saatlerinde millet ''su, su, su'' diye inlerken bizde hiç susama ve acıkma hissi uyanmıyor..Bide Sahuru yedikten sonra bir şişe maden suyu ve hafif dozda bir ağrı kesici almanızı tavsiye ediyorum..

Maden suyu;Sabah uyanığınız zaman ağzınızda anlamsız bir tat oluyor ya haa işte o olmuyo gece soda içince bunuda yeni keşfettim..Ağrı kesici ise; Çay sigara ve kahve bağımlısı olan kişilerin oruçlu olduğu saatelerde gelecek muhtemel baş ağrılarını engelliyor..Sahur da yağlı,tuzlu,acılı,baharatlı yiyeceklerden uzak durun..Genelde kahvaltı türü yiyecekler yiyin..
Sahurda karnınızı asla suyla doldurmayın..En az 2 bardak yada 3 bardak su için ve maden suyunu asla unutmayınn hadi bakalım hayırlı sahurlar dilerim..
not: Rsim alıntıdır..Çok hoşuma gitti ve birazda komik :))

19.08.2009

RAMAZAN GELDİ HOŞGELDİ BANADA BİR ÖDÜL VERDİ..



Daha önce de dedim ya bu blog alemine uzun zaman olmadı gireli..Çok iyi yol aldığıma inanıyorum..100. yazıma bile çok yaklaşmışım yavaş yavaş iyi ve kalıcı dostlar edindiğimi düşünüyorum..

Hiç konuşmadan bakışmadan,sadece yazarak paylaşıyoruz ve anlaşılmaya çalışıyoruz..Bende daha yeni olan bu blog hayatım da demekki anlaşılmışım..


Yazılarım okunacak değerde bulunmuş ki 2.ödülü bana layık gördüler..İlk ödül Nehircce den gelmişti 2. ödül ise Sevgili Ramazan Hocam dan geldi..Tam da Ramazan ayı arefesinde güzel bir hediye oldu bu bana..
Blog dünyasın da iddalı bir blogger değilim çok hazır ,cevap çok esprili süper zeka bir blogger değilim..Ama bu ödüller veya mimler bizim farkedilmemizi, kendimizi daha iyi ifade etmemizi sağlıyor..


Ben birde şu mesajı vermek istiyorum..bazı yazar arkadaşlar bu ödül oyununa çok karşılarmışş ve hatta dalga konusu bile yapılıyormuş..Kibirlenme padişahım senden büyük ALLAH var diyorum ve Ramazan Hocam'ınbana layık gördüğü ödül için çok ama çok teşekkür ediyorum ve o kutsal ellerinden öpüyorum..sonsuz saygılar sunuyorum..

Ve bu ödüllü bende 7 sevdiğim bolg arkadaşıma hediye ediyorum nice güzel ödüllere diyorum hepinizi sevgiyle selamlıyorum..



İlk aklıma gelenler bunlardı diğer yazamadığım arkadaşlarım da bu ödül zincirinin halkası olacaktır..Bütün bloğ arkadaşlarımın hepsi bu ödüle layıktır..Burda adını yazmadıklarım alnmasınlar sakın zaten bu ödül onlara da verilmiş..


Şimdi gelelim kendim de ilginç bulduğum 7 özelliğe..Bİlmem artık ben yazacam ilginçmi değilmiz siz değerli yorumcular karar versin.. Evet başlıyorum..


1- Gülerken ağlama huyum vardır..Gülerim, gülerim bir bakmışsın deli gibi ağlarım..:)


2-En küçük bir haşere (Böcek,arı,sinek vs.) gördüğüm zaman tepeden tırnağa feci şekilde kaşıtı tutar..


3-Yatağım da yalnız yatmak gibi acayip bir huyum vardır..Eşim uykuya dalınca hemen yastığımı alır ayak ucuna geçerim biraz olsun ferahlarım..:) ha yanlış anlamayın çocukluktan gelen bir huy eşim alıştı buna kızmıyo bana :))


4-Sabahları tam bir manyak gibi sinirli uyanıp, akşam ise bir meleğe
dönüşüyorum..


5-Hayatta para biriktiremem..


6-Beyaz peynirsiz kahvaltı etmem...


7-isveç,isviçre ve Norveç gibi sakin ve yeşil ülkelerde yaşamak hayali..

İşte bana göre ilginç bir kaç özelliğimi sundum..Benden bukadar herkeze sevgiler mutlu günler diliyorum

O GELİYOR..


Üzülme bu da geçer arkadaş..Yollar uzun kısaltmak için uğraşma..Hayat bu kimine felek,kimine kelek..Kader; kimine sever,kimini döver..Bir bardak çayın yanında bir dostun varmı derteleşecek sen ona bak..
Varsa bir tabak çorban bir dilim ekmeğin işte yaşama sebebin'dir unutma..küsme hayata kapama gözlerini güneşe çekme perdelerini kalbinin..Her zaman hazır ol hayatın çelmelerine..Plan yapma ki hayat gülmesin arkandan oynanacak oyunlara..


Bıkma yaşamaktan bıktırma kimseyi küskün bakışlarınla..Gülmeye çalış her daim..Senden de beteri var..
Sakin olmaya çalış her zaman..skunetini hiç bozma..Terbiye sınırlarını aşma..Durma durduğun yerde unutma.Dünya dönmeye devam ediyor..
Düşün düşündüklerini dışa dök kalbinde biriken sıkıntıları..Anlat, yaz,söyle oku..Bir çocuğun gözlerine bak mesela,bir kediye su ver olmazmı?..Dert dinle yoldaş ol eşine dostuna..Kibirlenme ne perisin ne de padişah..


İnsan oğlusun doğrunla yanlışınla.. 2 metre beyaz kefen giyeceksin göçünce sende sırtına..Sabırlı ol beklentilerin olmaya çalışsın mükafatların artsın..en sevdiğine sarıl öp yargılama,hatasız kul olmazki..Sende ne hatalar yaptın zamanın da kaç tane kalp kırdın..Kınama kimseyi ki kınanmayasın...Doğru sözlerinle ört ayıpları,Boş laf etme ki dinlesin padişah bile seni..Herşeyin çok olanı değil az ama doğru dürüst olanı makbuldur..

Çok edinmek için yanlışa sapma kendin olmaktan çıkma..Sevilmek için yalan söyleme,kurtul kibirin den nefterinden,Aç kucaklarını bak yeni bir şans veriyor sana yaradan..11 aydır yaşadığın yalancı cennetin üstünü örtemeye geliyor..Yeniden güzele iyiye doğruya sevgiye şefkate çağırıyor..
Az kaldı kapıyı çalmak üzere..Tertemiz karşıla misafirin,kirini at bedenin den,Kötü düşünceni at beyninden Şeytanı kovda aç kalp'inin kapısını bakk


Şehr-i Ramazan geliyo..



BAŞLIK FALAN YOK ARKADAŞ SİNİRLİYİM, GERGİNİM,OKADDAARRR..




Evet yavaş yavaş mevsim geçişleri başladı..Geceleri üşümeye başladık .. Buda,bizi dengesiz bir ruha haline büründürüyor..Heryerim tutulmuş olarak kalkıyorum yataktan sanki sırtımda taş taşımış gibi yorgun hissediyorum kendimi..


Ağustos ayını da yarıladık hatta bitiriyoruz..Düşünüyorum da nekadar çabuk ve hızla akıyor zaman..Ne kadar çabuk tüketiyoruz herşeyi..Dün ne yapmışım,ondan önceki ne yapmışım unutuyorum..Sanki dün hiç yaşanmadı hayata hep bu günden başlıyoruz..aslında canım da sıkkın Annem aradı bugün her zamanki gibi dert yanıyo maddi sorunlardan..Biraz kızdım söleylendim hâlâ da kızgınım aslında ağlamak istiyorum..


Para'nın para olduğu zamanlar da işlerin tıtkırında gitti dönemler de har vurup harman savuruldu o paralar..Zamanla ne elde ne avuçta kaldı..Gül gibi bir evimiz vardı satıldı gitti..Geriye gelecek bekleyen yaşama olanağı bekleyen ama, okumayı isteyen,Anne ve Baba desteği,güveni bekleyen 4 çocuk kaldı..Bİz 4 kardeşiz ama Liseyi bitirmekle kaldık..Ünüversite okuyamadık..Şanlı şöhretli çok masraflı düğünlerle evlendirilmedik..Evimiz,arabamız olmadı..Erkek kardeşim bile evlenemedi aileye sorumluluğu yüzünden..


Kendi ailem için söylemiyorum ama üstüne alınmak istiyorlarsa da alınsınlar..Dünyaya getirilmek istenen çocuklara ilerde bir gelecek verilemeyecekse o çocuğun geleceği düşünülmeyecekse doğurmasınlar..
Benim en büyük hayalim Üniversite okumaktı..Ama liseyi bile dışardan okudum..Ortaokulu da öyle..Ama ünüverite okumaya ne maddi gücümüz yetti,Ne de psikolojimiz yetti..Düşünüyorumda Hangimizi okutmuşlar ünüversiteler de, hangimize bir meslek sahibi olmamızı sağlamışlar.. Ben kendi kendime hem çalıştım hemde dışardan liseyi bitirmeye çalıştım..İşimide eşimide evliliğimide kendim buldum Şu anki hayatım da ailemi de kendim kurdum..Ne anneme nede babama yük olmadım hayatım boyunca tek istediğim hayata tutunmaları, biraz olsun rahata kavuşmaları ama olmuyo..Sıkıntılar peşlerini bırakmıyor..


Ben ünüversite okuyamadım ama şimdi tek isteğim 2 kız kardeşimin okumasıdır..Onların okumalarını ve meslek edinmelerini,erkende olsa hayatta sorumluluk almalarını istiyorum..Anne ve babamızın yaptığı hataları onlar yapmasın istiyorum..Hayattan ders alsınlar istiyorum..Doğurmakla anne yada baba olunmuyor..Kaçtane çocuk okadar hayat yükü demek..


Her çocuğun okumaya iyi bir yaşama hakkı vardır..Bakın çocuk esirgeme yutlarına anasız babasız ne kadar çok çocuk var..İki dakikalım zevk için 1000 lerce hayat sokağa atılıyor ..Evet bizim anne ve babamız var..Allah ta başımızdan eksin etmesin amaa...?

18.08.2009

Çocuklar Ölmesin! Lütfen Destek !


Bu yazı nın tamamı ENGELSİZ DÜNYAM dan alınmıştır..Beninde 2 evladım var aynı duruma düşmemek için biraz destek vermek adına bu yazıyı bloğumda yayınlamak istedim.. Bu yazının üstüne veya yerine yazacak birşey olmadığı için yaznını tamamını ENGELSİZ DÜNYAM sitesinden kopyalamış bulunmaktayım hepimiz bir defa bu yazıyı sitemizde yayınlayalım ve gerekli TIKLA bölümünü tıklayıp bizde destekte bulunalım bir kişi bile tıklasa bir hayat kurtarabilir..


Arkadaslar aynen okuduklarımı aktarıyorum.'[Losemi hastasi] Volkan Dundar 13 yasindaydi. Hastanede ilik nakli icin yillarca sira bekledi. Bir gun Dundar ailesinin telefonu caldi.Nakil icin sira geldigini soylediler..


Ancak Volkan bu telefondan 4 gun once olmustu. Son 10 ayda 15 losemili cocuk, uygun ilik bulunduguhalde hastanede yatak bulunamadigi icin yasamini yitirdi.'Kampanyamiz hizla ilerliyor. Ama zamanimiz cok az. Bugun de losemili bir cocuk basvurdu. 6/6 tam uyumlu verici kardesi olmasina ve hastanin yasamasi kemik iligi nakline bagli olmasina ragmen nakil yaptiracak hastane bulamiyor. En yakin 3 ay sonrasina randevu veriliyor. Yani bir anlamda beklerken ol deniliyor. Bunun icin zamanimiz yok. Ben utaniyorum. Ama ne yapacagimi da sasirdim. Gercekten bu insanlar bu kadar duyarsiz mi? Ya da bir tek biz mi telaslaniyoruz? Acaba biz de mi 3 maymun olmaliyiz ki aksam rahat uyuyalim?Hayir , olamaz.Insanlik henuz olmedi. Ya gercekten bizim cok yakinimiz birisi yasayacakken goz gore gore olse biz ne yapardik? Insanlar katil olur yahu.Haydi tuslara daha fazla dokunalim ve bu sayiyi kisa zamanda 1 MILYONA cikaralim, sonra da 5 milyona. Sesimizi basin bile duymuyor, siyasiler nasil duysun?Elinize saglik. Kolay gelsin.Dr. Ustun EZERYonetim Kurulu BaskaniLOSEV Losemili Cocuklar Vakfidestek için sadece bir TIK TIKDİP NOT: arkadaşlar duyan duymayana duyursun kendi blogunda yayınlasın hatta ne olur..farzedinki o çocuklardan biri sizin çocuğunuz bizim çocuklarımız onlar haydi arkadaşlar.


Not:Bu yazı İçimdeki Yolculuk Bloğundan Esinlenerek yayınlanmıştır.Değerli arkadaşımıza buradan teşekkür ediyorum.

17.08.2009

MİM'DİR MİM..




Eşimin pek değerli hemşehrisi Ufuk çizgisi beni mimlemiş kendisine yukardaki resimle teşekkür ediyorum..Mim'in konusu Enlerimiz, bakalım benim enlerim neymiş..

EN SEVDİĞİM FİLM: Tinanik Fİlmi..izlemekten hiç bıkmadım..Adile naşit ve Münir özkul'un oynadağı eski Türk filmleri..

EN SEVDİĞİM YÖNETMEN: Clint Eastwood ve Çağan ırmak..

EN SEVDİĞİM KİTAP: Kumral Ada Mavi Tuna , Sevgililer ve Oyuncular..

EN SEVDİĞİM YAZAR: Buket Uzuner,
Danielle STEEL, İpek Ongun..

EN SEVDİĞİM RESİM: Eski istanbul resimleri..

EN SEVDİĞİM RESSAM: Pablo Picasso

EN SEVDİĞİM FOTOĞRAF SANATÇISI: İstanbulun eski fotoğraflarını kim çektiyse işte onu seviyorum :)

EN SEVDiĞİM FOTOĞRAF:Rahmetli demem ve Baba annem ile birlikte çekilmiş ve tüm torunları'nın olduğu bu resmi çok seviyorum..Bu resimin içinde bende varım..yaklaşık 12 yıllık çok eski bir anıdır ve gözüm gibi bakıyorum bu anıya..

Bu mim'ide yerine getirmiş bulunmaktayım..Eger zahmet olmassa bende bu mim'i EVcimen ve Fikir İşçisine yollamak isterim müsait oldukları zaman yazarlasa bende büyük bir zevkle okur arkadaşlarımı daha yakından tanımış olurum.. Hepinize şimdilk selamlar ve sevgiler yolluyorum..

10 YIL SONRA 17 AĞUSTOS..

10 yıl sonra 17 ağustos..Bundan tam 10 yıl önce gece yarısı 3'ü iki geçe marmara da büyük bir deprem yaşandı ve bir sürü insan bu deprem de hayatını kaybetti.. Bir çok insan göçük altında kaldı..Hiç bir insanın yaşamayı istemediği ölümü bu şekilde düşünemediği bir depremde bir çok insan öldü..


Toplu mezarlara gömüldüler..Bir çok cenaze,ceset torbalarına konularak,spor salonlarına sıra sıra dizildiler..
Dozer kepçeleriyle toplanıp,açılan mezarlara toplu şekilde atıldılar..Evler yıkıldı,yollar ikiye ayrıldı..Denize yakın illerdeki evler,denize battı,insanlar tatlı uykularında denizde boğularak öldüler..Bende istanbul da ailemle birlikte bu depremi yaşamış bir insanım bizimde evimiz denize yakın yerde olduğu için sarsıntıyı çok yoğun bir şekilde hisettim..Ölüme en yakın olduğum zamandır 17 ağustos depremi..Herşey bitti,buraya kadar..Artık ölüyoruz dediğim ve ölümü burnumun en ucunda hissettiğim ilk hadisedir..

Bu depremden sonra günlerce uykusuz kaldım ve küçük çapta psikolojik tedavi görmüşümdür..Çünki başımı her yastığa koyuşumda sanki deprem oluyomuş gibi sarsılıyordum ve uyuyamıyordum..Her dakika her saniye yıllarca deprem korkusuyla yaşamaya çalışıyoruz..Evet biraz olsun bu korkular azalsada yine içimizde deprem korkusu var..Uzmanlar her zaman uyarıyorlar vatandaşları..Bu bir doğal afettir ve doğa bunu tekrarlayacak diye..o yüzden depreme hazırlıklı yaşamak zorundayız..Depemi ciddiye almak zorundayız..Depremde sağ kalmak için gerekeni yapmak zorundayız..Depremde biz sağ kalanlar,nerdeyse yarı çıklak attık kendimizi sokalklara.parklara.. Günlerce evlere giremedik,evimizden bir çorap almaya bile cesaret edemedik..
İşte bu yüzden hazırlık olmak gerekiyor depremin ne zaman bizi yakalayacağını bilemeyiz..



Küçük bir bavul hazılayıp evimizin kapıya yakın tarafına koyalım..Bavulun içine aile bireylerine lazım gelecek acil durum için ne gerekiyosa,koyalım..Mesela benim bavulumun içinde şunlar var..


2 çocuk ve eşim,ben olmak üzere 4 kişik bir aileyiz buna göre;


1- çorap
2-Hırka-
3-çocuk bezi
4-küçük battaniye
5-kolanya-
6-2 lt su ( ayda bir suyu yeniliyorum)
7-birer çift terlik (acil kaçış durumlarında)
8-çocukarıma birer çift eşofman
9-birtane telefon jarşı
10-çocuklar için kışlık şapka.
11-iç çamaşırı
12 ıslak mendil.
13 ağrı kesici ilaç ( çocuklar için ayrı büyükler için ayrı)
14-Acil telefonlar listesi.
15-Önemli evraklarnız varsa birer fotokopoleri ..

16-Kraker ve büskivi (son kullanma tarihlerine dikkat ediliyor ve 6 ay da bir yenileniyor)

( Ve önemli bir şey daha gece yatarken bile,daima dışarı çıkılacak gibi eşofman giyerim..Ne olur ne olmaz acil bir durum olduğunda yarı çıplak sokaklara düşmemek için..Gece uyurken bile kıyafetime dikkat ediyorum..)


Bu liste yazlık ve kışlık olarak güncelleniyor.. Yazın ve kışın bavuldaki lazım olan eşyalar değiştiriiliyor..Herkeze tavsiye ediyorum..Sizinde depremle ilgili önemli tavsiyeleriniz varsa lütfen paylaşalım..
Deprem bize uymaz biz depreme uyalım.. sevgiler sunuyorum efen
im
..

15.08.2009

KALBİMDEN AKAN ŞİİRLER-1-

            AĞLAMA

Ağlıyormusun hadi canım sende
Ben ağlayınca dalga geçerdin hani
Zırlama yine diye azarlardın ya
Ne oldu şimdi?
Nerden çıktı bu gözyaşları
Hangi yağmurdan ödünç aldın


Yalan gözyaşlarımı geçti şimdi yalan sözlerinin yerine
Hadi canım sende
Ne zaman inandırdınki beni sevdiğine
Şimdi inanırmıyım sandın sahte damlalara
Gözyaşının yalanı olurmu diye sorma sakın
Sen çok iyi bir oyuncusun unutma sakın

Ama üzüleceksin elbet
Benim gibi bir aptal daha çıkmaz karşına
Kalbimi sende atsın diye ellerine verdim
Aşkımı sende yaşasın diye kalbine verdim
Ellerimi ıslatsın diye dudaklarına koydum
Birtek gözlerimi sakladım kendime
Ne kadar kör olumuşum görme diye


Her yoklukta var ettim cennetleri ellerine
Her gizlide açığa çıkardım aşkları sevdaları
Bin bir gece masallarıyla uyuttum seni
Her güneş doğuşunda kır çiçeklerini döktüm avuçlarına
Sen ise başka baharlarda açmak istedin
Başka gövdelere gölge oldun başka çiçeklerin suyu oldun
Başka ateşlere kor oldun.
Şimdi kappatım tüm kapıları sırra kadem basıyorum
Yalnızlık yağmurlarımı giyeceğim üstüme
Şimdi çıkacağım dışarı
Akıtacağım tüm bedenimden ve gözlerimden sevdanı,
Topraga bırakacağım gelip geçenler üstüne basıp ezsin diye..


14.08.2009

13.08.2009

GİTTİM, GELDİMMM..




Kısacık mimi mınnacık bir tatilden sonra yine burdayım..Yedik içtik gezdik..Yediğim içtiğim benim olsun ama gezdiğim yerleri anlatacam sizlere..Lüleburgaz,İstanbul bayrampaşa otoğarından bir buçuk saatlik uzaklıkta kalan bir şehir..İndikten sonra tekrar bir minübüse biniliyo ve 45 dakika da köye varış sürüyo..toplam iki buçuk saat.. Köye indikten sonra bizi bir sürü köylü akrabalar karşıladı..3 gece Ayşe halamızın evinde kaldık..Gece saat 3'e kadar bahçe sohbetleri sürdü..



Ayşe halamızın evi bahçeli her köy evinde oldu gibi salkım salkım üzümler var bahçesindeki ağaçta..Her taraf çiçeklerle dolu..Çocuklarım hiç eve girmediler..Hep bahçede oynadılar..Öyle temiz bir havası varki köyün anlatamam resmen başım döndü oksijen'den..Balkanlar dan geliyo bu temiz hava gündüz çok sıcak olmasına rağmen geceleri ise fevkalade soğuk oluyo..Hırkasız ve çorapsız gezilmiyo..Sokakları tertemiz,Etrafta yeşillikler otlar..Her bahçede ne arasanız.kavun dan karpuza,domatesten kabağa,mısıra kadar herşeyi kendileri yetiştiriyo köy halkı..Sabahları ve akşamları,ilçeden gelen ekmek arabası sokak sokak gezip her eve ekmek dağıtıyo..



Gündüz köy halkı genelde çalışmaya gidiyorlar tarla ve bahçelere hayvan yetiştirenler ve sütünden geçim sağlayanlar da var..Her şey doğal..Köydeki diğer akrabaların bahçelerindeki ağaçlardan meyveler topladık gerçekten hiç el değmemiş,doğal bir şekilde onları toplayıp yemek ayrı bir keyifti..Köyün meydanın da kocaman bir çay bahçesi var oraya gençlik parkı adı verilmiş..Çocuk parkı olmasının yanın da 20 adım uzağına da çah bahçesi kurulmuş,sabaha kadar açık bir mekan..Sabah evde kahvaltıdan sonra,50 adım uzaklıktaki parka gidip bir keyif kahvesi içip o güzel temiz havayı solumak tarifi imkansız bir zevki..



Az öte de çocuklarımın keyifle oynayışını izlerken, trafikten ve insan kalaballığın dan uzak,korkusuzca kahvemi yudumlamak muhteşem bir şeydi..Oysaki İstanbul da her hangi bir parka gittiğimizde bile sürekli onların peşinde koşmaktan yorulmuşken,köy yerinde hiç korkmadan doğal ortama emanet etmiştim çocuklarımı.. ayaklarımızın etrafında tavuklar ve ördekler geziniyordu..Çocuklarımı da pür neşe koşuşturan,halleri ''buraya gelmekle ne iyi yapmışım'' güdüsünü hissetirdi bana..



GEnçlik parkına her hafta bir müzik grubu geliyo ve,canlı müzik eşiliğinde köy halkı eğleniyo..Değişik gurplar geliyo,Bazı haftalar türkü grubu,Bİr hafta gitarla çalan gurplar geliyo..Sanki benim geldiğimi biliniyormuş gibi o gece Tekirdağ dan roman müzikleri yapan bir müzik grubu geldi..Resmen coştuk..Biz köye hava almaya biraz dinlenmeye gelmişken bu eğlence sanki bir hediye olmuştu bize..Bütün gece roman havaları çalındı..Adeta roman gecesi yaptılar..İstanbul dan sütlüce köyüne Roman bir gelin gelmişti ve benim için özel bir gece yaşanmış gibi hissettim..gece 12 ye kadar eğlendik ama malesef jandarma nın gelişiyle eğlence sona erdi :) Anlayacağınız beklemediğim kadar güzel bir tatil oldu hiç gelmek istemedim ama malum istanbulun işleri bitmez..

Daha otobüsten iner inmez istanbulun havası boğmaya başladı bile sanki dayak yemiş gibiyim,Ancak alışacaz İstanbulun havasına
hadi görüşürüz şimdilik bu kadar yeter..Daha sonra çektiğim resimleride paylaşacam..Cep telefonun dan çektiğim resimleri cd olarak yaptırıp bloğa aktaracam..USB kablosu olmadığı için direk pc ye aktaramadım zaten daha çok video çektim ve halamın bahçesindekki çiçeklerin fotolarını çektim..Umarım paylaşılacak kadar güzel çıkarda sizede gösteririm..hadi kalın sağlıcakla..



Bu arada yokluğum da yorum bırakan ve bloğuma yeni katılan arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum saolsunlar varolsunlar..

8.08.2009

BEN GİDİYORUM.. NEREYEMİ?..

Ben gidiyorum arkadaşlar nereyemi?




İşte buraya



Lüleburga/pınarhisar/Sütlüce köyü..Burası eşimin doğduğu köy benim adam da üc beşlerden yani trakyalı ee napalım bizim çekilişte piyangoya burası çıktı..Denize gitmek hayal olsada 3 gün güzel bir köy hafası alacağız ve akrabalarla bahçede sıcak çay eşliğinde akşam serinliği'nin verdiği ferahlıkla tatlı sohbetler edeceğiz..



Şuan bize 3 gün yetecek şekilde küçük bir bavul hazırlıyorum ve dışardan yeni geldim..İstanbul dan küçük hediyeler aldım yakınlara akrabalara.. Anlıycanız perşembe günü yine blogda olcağım..



Sizi özleyeceğim dostlar..Bazen en sıkıntılı anlarımızı bazen,kimsenin görmesini istemediğimiz gözyaşlarımızı buraya akıtıyoruz..Evimizde yada işyerinde otururken içimizdeki sıkıntıyı ve kederi kimsenin görmesini bilmesini istemeyiz..''Dost var düşman var yerin kulağı var ''deyip kimseye anlatamayız bazen..En yakınımızdaki kişiye bile sarılıp ağlayamayız zayıf konuma düşmemek için..Ama burası varya evmizden sonra ikinci sığınağımız işte buraya döküyoruz içimizde ne var ne yoksa.. Buraya sarılıp ağlıyoruz,sıkıntımızı burda paylaşıp görünmez dostlardan bir kaç ferahlatıcı ''aman boş ver buda geçer '' Tesellilerini bulmak istiyoruz..Birkaç dost yorumu bizi kendimize getiriyor..


Bu zamana kadar,gerek sayfamı takib edenlere gerekse yorumlarıyla destek ve yazmaya daha çok teşvik eden tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum..Döndüğümde yine hepinizi orda görmek istiyorum..File vermeden hatta yeni dostlarda görmekte istiyorum..Acılar paylaştıkça azalır,Mutluluk paylaştıkça çoğalır..3 günlük bir ayrırlık için çok uzun bir merasim oldu biliyorum:)) Affınıza sığınıyorum sizleri sevgiyle Allaha emanet ediyorum..Şimdilik hoşçakalın..

Ha unutmadan bu arada,Dönene kadar yorumlarınız denetlenme den direk yayınlanacaktır..


BU TAŞIN ALTINA BİZDE ELİMİZİ KOYALIM..



Herkezin bu çorbada tuzu olmalı,okuma ateşiyle yanan ama imkanı olmayan çocuklarımıza bizde bir kalem bir defter alalım gelin hep beraber, Birmilyonkalem 'in kampanyasına bizde destek verelim..


33 KÖY 3003 ÖĞRENCİ İÇİN EL ELE KAMPANYASI 'na katkıda bulunalım,Kimbilir belki yarın da bizim ihtiyacımız olur bir defter bir de kaleme geleceğimize bir yatırım da biz yapalım ..


Benim oğlum da ilk defa okulla tanışacak, ona kalem, defter ve masal kitabı almaya imkanım var ama, olmayabilirdi de.. Kendi yavrumuzu yada kardeşimizi kardelenlerin yerine koyalım ve elimizden ne geliyosa ama az ama çok yapmaya çalışalım..


Özel okullara milyarlarca para veriliyor bu paranın bir kısmıda o köylerde imkan bulamayan evlatlarımıza verelim kimbilir belki bizim çocularımızın yapamayacağını onlar yapar ve bizim aldığımız bir kalemle nice başarılara imza atar hadi.. Bu iş gönül işi para işi değil..Sende katkıda bulun ve bu yardım logosu'nu sende sitende yayınla milyonlara ulaşsın.. Yukadıki logoda yazan banka hesap adresine sende bir küçük destek vermek istemezmisin ??AYRINTILI BİLGİ İÇİN BURAYA TIKLA..

7.08.2009

ÇOK SIKILDIM HEMDE ÇOKKK





Çok sıkılıyorum bugün nedendir bilmiyorum..Daralıyorum,bunalıyorum..Geçirdiğimiz koca bir kışın ardından yine öylece oturuyorum..bir kaç gün biryerlere kaçmak istiyorum ama olmuyor..

Eşimin işleri yoğun..Daha evimin salonu boyanmadı..Bütün odaları boyadık ama hala salonu boyayamadık..
Herşeyi bir kenara bırakıp kafa dinlemek sakinleşmek istiyorum..Bekarken ve oğlumun doğumuna kadar çalıştım..Anne olduktan sonra çalışma hayatına son verdim..

Çocuklarımı büyürken görmek istedim,onları kendi ellerimle büyütmek kimseye emanet etmeden korkusuzca kendim büyütmek istedim ve iş hayatımı bıraktım..Şimdi çalışma hayatını okadar özlüyorum ki..Bugün şöyle bir düşündüm..Kendim bir birey olarak tek kuruş param yok..Eşimin eline bakıyorum..O ne getirirse onu yiyoruz..

Eşim çok fedakar evine çocuklarına ve bana düşkün bir aile babası ama kendimi bugün nedense çok aciz hissettim..Şimdi çalışmış olsam kendi paramla 3 yada 5 gün bir yerlere kaçma şansım olurdu ama malesef böyle bir şansım yok..Dün gece uykularım kaçtı çok düşündüm..Bişeyler yapmam lazım çalışmam lazım..İstediğim bir şeyi kendim almalıyım,istdiğim yere eşime yük olmadan gitmeliyim..nerdeyse 2 gündür eşimede surat yapıyorum,neden, neden ,neden bir kaç gün bize ayırmıyosun,bizim de küçük bir tatile ihtiyacımız yokmu? desem de işlerim yoğun bir yere kımıldayamam diyor..Ama şimdi benim ekonomik özgürlüğüm olsa cebime bir 500 TL koysam 3 gün küçük bir tatil yaparım..

Bir yılda nerelere vermiyoruz ki okadar parayı,bir yılın stresini atmak için, bir yudum nefes almak için,değmezmi? Çocuklarım bütün bir kış evde kapanıyorlar,yaz geliyo mahalle parkın da, oda akşam üstü biraz oynayabiliyorlar..İstanbulda günü birlik bir gezi yapmaya kalksan altında araba olması şart..Otobüslerde gün boyu zehir oluyo o gezmek onuda istemiyorum..Antalya,bodrum da istemiorum..Küçük bir yer olsun İstanbulun havasın dan birkaç gün uzaklaşmak,tek istediğim bu..

Bugün çalışmanın önemini bir kadın olarak ekonomik özgürlüğün değerini çok daha iyi anladım..İnsanın hayatta herşey başına gelebilir,başımıza ne geleceğini bilemeyiz..Geleceğe hazırlıklı olabilmek için çalışma şart. heleki bir kadın için çok daha önemli..
Erkek nerde olursa yaşar ve bir kahvehane de bile sabahlar ama kadın öylemi..Kötü düşünmek istemiyorum ama malesef bugün ruh halim böyle..Dediğim gibi küçük bir tatile ihtiyacım var..


Hava da bugün çok sıkıntılı benide iyice paronayak yaptı neyse daha fazla sıkmadan sizi çekileyim şuracıktan hadi görüşürüz..



Zevkler ve renkler tartışılmaz arkadaş ben mim lere bayılıyorum Dolunaycım da bunu biliyoru ki beni mim liyor valla teşekkür ediyorum bende ve büyük bir zevkle yanıtlara geçiyorum..

Ne için bloğ yazarıyım?
Yaşlanıp geriye baktığım da hiç birşey yapmamışım dememek için..
Eğer birğün kendimi bile tanımayacak kadar yaşlanırsam torunlarımın bunları bana okumaları için bloğ yazarıyım..


Son zamanlarda hiç vakit ayıramadığım bir uğraş:
Bu aralar Sinamaya gitmeye,Doya doya gezmeye,Kafamı dinlemeye,spor yapmaya
vakit ayıramıyorum malsef bütün enerjimi iki minik meleğime harcıyorum :)


Şu an için imkanım olsa gerçekleştirebileceğim hayalim:
3 günlüğüne avşa adasına tatile gitmek ama imkansız görünüyo..

Hayatım da iyi ki yaptım dediğim 3 şey..
1-Eşimi ilk gördüğüm zaman işte budur demem ve ona ilk ben tanışma teklifi etmem..
2-Oğlumu düyaya getirmek
3-kızımı dünyaya getirmek..

Mutfakta en sevdiğim uğraş:
Vakit harcadığım tek yer mutfak ve artık sıkıldımmm..:)

En sevdiğim 3 yemek:
Mantarlı et sote,peynirli tepsi böreği,ve Balık ürünleri..

Giyim konusunda abarttığım eşya:
Aksesuar derseniz her boydaki halka küpelerim..asla vazgeçemem


Çocuklarıma nasıl hitap ederim:
Oğlumun adı berkay ben ona bekoş,beko,biraz zayıf olduğu için de İskeletorum derim :)
Kızımın adı Cemre su, ben ona cemme kuş,Kuzu,zuzu, ve bu ara tüvalet eğitimi alıyo ve sürekli altına kaçırıyo o yüzden de sık sık sidikli kontes diyorum :))

Beni anlatan bir resime gelince:
Beni anlatan resim işte tam yukarda kocaman bir hayat ağacı..Annem ,Babam,kardeşlerim,eşim ve çocuklarım bu ağacın dalları ve ben o dallar olmadan yaşayamam..


DOLUNAY arkadaşıma bu mim den dolayı tekrar teşekkür ediyorum ve hepinize selamlar gönderiyorum..

6.08.2009

BENCE...

Şu sıralar hangi bloğu açsam cesaret ile ilgili mimler var her kez kendime göre cesaretlerini paylaşmış..
Sevgili DOLUNAYda cesaret konulu bir mim almış ve çokta güzel yanıtlamış..Bende kendisine naçisane yorum yazdım..


Benin yazdığım yorum:
Siyah kelebek:çok güzel örnekler vermişsin hepsine tek tek katılıyorum..1 ay önce cesaret ile ilgili bir yazı hazırladım ve yayınlamadım..öylce kaldı kısmet bir gün yayınlarım bende Kandilinide kutlarım çokça öperim dolunaycım :)


Dolunay'ın cevaben yazdığı yorum:
Dolunay :SIYAH KELEBEK cım yayınla ozaman ne beklıyorsun.bu mımı sanada paslıyorum canım.merak ettım sımdı:)sevgılerımle.

***********************************************************************
Bu yazıyı 1 ay önce yazmıştım farklı konular ve gündemler girdi araya ve kaldı yayınlayamamıştım..Şimdi Dolunaycım da merak etmiş banada pas atmış bu cesaret mim ini.. Şimdi yayınlıyorum işte siyah kelebek'in penceresinden CESARET..

Casaret;Hepimizde bir parça olmasını istediğimiz bir özellik..İnsani bir duygu..Nekadar cesaretliyiz?..Bu zamana kadar başımıza gelen kötü bir olayı cesaret edip anlatabildikmi? yada,başımıza gelmesi muhtemel bir olayın cesaret edip önüne geçtikmi? Yada cesaret edip, mağdur bir insanı kurtarabildikmi mağduriyetinden..


Hergün bir kadın.sözsel yada fiziksel taciz yaşıyo ve,malesef çevre, anne,baba,kardeş,ve aile baskısı gibi nedenlerden dolayı,adının kötüye çıkması korkusuyla cesaret edip kimseye söyleyemiyo..

''Söylese bile ne yüssüz ne perdesiz, ne terbiyesiz kadın bu'' diyecekleri korkusuyla kimseye söyleyemiyo..Belki ailesine anlatsa töre cinayeti çıkacak bir sürü insan ölecek korkusuda var çünkü..Bir sürü kadın şuan konuşmaktan utandığı ve cesaret edemediği için kötü yola düşmüş durumda..

Cesaret sadece bir böceği yada bir fareyi öldürmekle olmuyo..Eline bir silah alıp adam öldürmekte bir cesaret değil..Korkmadan açık denizlerde yüzmekte cesaret değil..Şimdi bir düşünün hangimiz,bir hayat kurtaracak cesarette bulunduk..Bir tinerci çocuğu kolundan tutup polise yada bir hastaneye teslim ettikmi?
Sokakta ağlayan bir hayat kadını'nı alıp karşımıza konuşmak gibi bir cesarette bulundukmu? Kimsesiz çocuklar yurdundan bir çocuk aldıkmı himayemize..Kimsesiz bir çocuğa annelik yada babalık yapma cesaretini gösterdikmi?..Başımıza gelen cinsel tacizi en yakın polise gidip söyleyebildikmi..Annemize yada babamıza söyleyebilme cesaretini gösterebildikmi? Şu zamana kadar yaptığımız her şeyi cesaret sanıyoruz değilmi beyler bayanlar..


Evlenmeyi,çocuk yapmayı,bir böceği öldürmeyi,sınavda kopya çekmeyi,silah çekmeyi,adam vurmayı,dövmeyi,küfür etmeyi vs..Bunu gibi şeyleri cesaret sanıyoruz..Ama değil bunlar cesaret değil..

Bir hayat kurtarmanın cerasetini,bir evlat edinmenin cesaretini, hayatsız bir kadına hayat kazandırma'nın, kendini bilmez birinin tacizini, ve gördüğümüz şiddeti birilerine anlatma cesaretini göstermek, işte cesaret budur..İnsanın insan yapan,duyarlı yapan budur.. Ama bu cesaret toplumuzda sayılı kişilerde var.Bana sorarsanız bende yazdığım bu konularla ilgili bir cesaret örneği göstermiş değilim..Bu yazıyı paylaşmaktaki amacım bir parça da böyle konular da cesur olmamız gerektiğini anlatmaktır..

Metin Rengi
Birazda kendime bir öz eleştiri yaptım bu yazımda bu yaşıma kadar yaşadığım yaptığım hiç birşeyi cesaretten saymıyorum..Doğanın kanunu olan şeyleri yapmak bana göre cesaret değildir..Keşke bir parça cesaretli olabilsek..


HAYAT CESARET İSTER..
SEVGİLERİMLE..