Soguk bir bayram akşamıydı.. Yine annemlerin evindeydik.. Hayat arkadaşım çoçukları anneme bırakıp biraz taksimde gezelim teklifini yaptı.. Taksim deyince akan sular duruyo bende. Taksim ilk Yardım Hatanesin de doğup ve 25 yaşına kadar taksimde yaşamış biri olarak taksim demek benim için hayat demek..Hiç tereddüt etmedim tabii 17 yaşında bir genç kız gibi fırladım büyük bir heyecanla, annem mutfaktaydı..Hemen yanına gittim onun yanına giderken de 10 yaşında küçük bir kız olmuştum ellerine sarıldım ''Annecim çocuklara 1 saat sen bakarmısın taksime kadar bir gidip gelsekmi acaba''? diye mahçup ama küçük bir kız çocugu gibi izin almaya çalıştım.Canım annecim hemen izin verdi bende hazırlandım ve eşimle dışarıya çıktık.. Tophaneden Galatasaraya yürüdük ordan istiklale 10 dakikada ulaştık öyle bir kalabalık vardiki cadde iğne atsanız yere düşmezdi.
En çok sevdiğim de oydu zaten istikalin kalabılığı. Her tür insan var ve ne ararsanız oradaydı parfüm kokularına karşımış midye tava kokuları, o meşhur çiçek pasajından gelen kokereç kokuları ve fasıl sesleri bambaşka bir gezegendi Beyoğlu İstiklal Caddesi.Eşim sordu bana ''ne yapmak istersin? nereye gitmek istersin''? diye o an için bir karar vermemiştim az daha yürüdük bir afiş vardıki,o afişi görünce fırladım. ''ben bu filmi görmek sitiyorum ne olur'' dedim eşime yalvarırcasına.o afiş ıssız adam filmi'nin afişiydi.. Eşim her zamanki gibi burun kıvırdı.''ne işimiz var yahu gidelim güzel bir yemek yiyelim bişeyler içelim'' dedi.Ben istemedim astım suratımı beş karış :=) ee tabiki dayanamadı ben kazanmıştım''tamam tamam kızma hemende surat asma madem öyle gidelim, ama Aroğ da oynuyo ona gid elim istersen'' diyerek bana öneride bulumadan da edemedi.Ee erkek milleti işte romantik ne varsa her zaman kaçtıkları gibi yine kaçma teşebüssünde bulundu ama ben ısrarlıydım o filmi izleyecektim.
Sine pop sinemasına girdik çok kalabalıktı bir sürü film oynuyordu ve salon daha boşalmamştı yarım saat bekledik eşimin etrafına şaşkın ve de sıkılmış tavırlarıyla.Neyse, filmin oynadıgı seans bitmiş ve aşağı inen insanlara baka kaldık herkez salya sümük ağlıyodu kendi aralarında konuşuyorldı ''şu sahnesi bu sahnesi'' diye.eşim bir peehhhhh etti ''ne filimmişki bu böyle herkez aglıyo''.dedi :=)'' üff sen anlarsın ki zaten'' dedim eşim güldü tabii..
Yeni seans başlamak üzreydi ve salona alındık.Salon yine çok kalabalık el ele sevgililer, yalnız başına gelmiş erkek ve bayanlar, bir yandan da gözlem yapıyordum.Salonun çogu yalnız gelmişti filmi izlemeye.Film başladı ve izlemeye koyulduk bir kaç sahnesi biraz erotik içerdigi için bazı izleyicilerin utangaç kıkırdama sesleriyle bizde gülmüştük :=) Ama az sonra kıkırdamalar yerine hıçkırık sesleri gelecekti .Filmin sahnelerini çekildigi yerleri görünce çok şaşırmıştım. ilk okulumu okudum sokak,Galata Kulesi etrafı, istaiklalin caddeleri,galatasaray sokakları hep buralarda çekilmişti film çocuklugum ve gençligimin geçtigi sokaklardı oralar.Ben filmi unutmuş filmdeki mekanlara dalmış oralarda geçen anılarımı canladırmıştım gözümde.Bir de filmde çalan eski şarkılar yokmuyodu ah ah büyülenmiştim.filmi anlatmaya gerek yok zaten herkezin hayatında bir çok anı bırakan ve acısı bitsede unutulmayan aşkları anlatan bir filmdi.. Ee eski aşkları anmadan geçmekte olmazdı yani :=) Yanımda hayatımı paylaştığım sevgili eşim, kulagımda o eski şarkılar,gözlerimde çocuklugumu ve gençliğimi bıraktığım cadde ve sokalar, ehh birazda aklımda eski aşklar.
İki saat içinde boynuma 5 'i bir yerde takılmıştı sanki. Bir çok duyguyu o iki saat de yaşatmıştı o film bana.Eşim ise ellerimi sıkıca tutup filmi büyük bir zevkle izliyordu.ve bende arada ona tebessümle bakıyordum.Ve filmin son sahnesi gelmişti iki eski aşık yıllar sonra karşılaşırlar ve birbirlerini hiç bir zaman unutmadıklarını sadece bakışlarıyla anlatırlar son kez sarılırlar ve Ayla Dikmen başlar söze anlamazdım şarkısıyla.
Salonda sadece hıçkırık sesleri vardır. ve benim elimde bir acı.. Eşim o kadar etkilenmişki filmden ağlamamak için kendini sıkarken elimide sıkıp acıttığının farkında bile değildi. :=) Biz yufka yürekler ise hemen ağlamaya hazır ve nazır göz pınarlarımızda beklettiğimiz yaşları çoktann koyuvermiştik bile.Anıra anıra ağlamak neymiş bire bir yaşamıştım artık korkacak bişey yoktu ..Ve film bitmişti artık sinamadan dışarı çıktık temiz havayı içimize çektik elimde mendil bir yandan akan burnunu ve gözyaşlarımı siliyordum.
Cep telefonlarmızı açtık.Bu ruh halinden nasıl kurtulacamızı düşünüp biraz gülüşürken cep telefonum acı acı ve çok sinirli bir şekilde çaldı.. Arayan annemdi ve bize şöyle seslendi ''kaç saatiirr nerdesinizzzzzzzzzzzzzzz meraktan öldükkkkkkkkkkk'' Sinamaya gitmeye son anda karar vermiştik ve haberde vermemiştik annemin o sinirli haykırışıyla o ruh halinden bir anda kurtulmuştum.. Aklıma hemen 1 saatliğine Annem'e emanet ettiğim çocuklarım geldi ve onları nekadar özledigimi düşündüm.. Koşar adımlarla eve geldik elimizde boş gelmedik tabii annemin ve çocuklarımın gönlünü almak için beyoğlunun en sevilen yiyeceklerinden alıp onların gönüllerini almıştık.O akşam bir çok duyguyu bir çok anıyı 2 saate sığdırmıştım ve çokkkk mutlu olmuştum.Canım annem ve sevgili eşime bir kez daha teşekkür ler.:=)
NOt: Bu yazıyı aylar önce yazmış ve yayınlamıştım..Belki bazı okuyucalar hatırlayacaktır..Bu akşam Şhow Tv de Issız Adam Film'i Tv de ilkez izleyiciye sunulacak..Bende bu film'i sinama da izlerken ki anımı birkez daha ısıtıp sizlerle paylaşmak istedim..
En çok sevdiğim de oydu zaten istikalin kalabılığı. Her tür insan var ve ne ararsanız oradaydı parfüm kokularına karşımış midye tava kokuları, o meşhur çiçek pasajından gelen kokereç kokuları ve fasıl sesleri bambaşka bir gezegendi Beyoğlu İstiklal Caddesi.Eşim sordu bana ''ne yapmak istersin? nereye gitmek istersin''? diye o an için bir karar vermemiştim az daha yürüdük bir afiş vardıki,o afişi görünce fırladım. ''ben bu filmi görmek sitiyorum ne olur'' dedim eşime yalvarırcasına.o afiş ıssız adam filmi'nin afişiydi.. Eşim her zamanki gibi burun kıvırdı.''ne işimiz var yahu gidelim güzel bir yemek yiyelim bişeyler içelim'' dedi.Ben istemedim astım suratımı beş karış :=) ee tabiki dayanamadı ben kazanmıştım''tamam tamam kızma hemende surat asma madem öyle gidelim, ama Aroğ da oynuyo ona gid elim istersen'' diyerek bana öneride bulumadan da edemedi.Ee erkek milleti işte romantik ne varsa her zaman kaçtıkları gibi yine kaçma teşebüssünde bulundu ama ben ısrarlıydım o filmi izleyecektim.
Sine pop sinemasına girdik çok kalabalıktı bir sürü film oynuyordu ve salon daha boşalmamştı yarım saat bekledik eşimin etrafına şaşkın ve de sıkılmış tavırlarıyla.Neyse, filmin oynadıgı seans bitmiş ve aşağı inen insanlara baka kaldık herkez salya sümük ağlıyodu kendi aralarında konuşuyorldı ''şu sahnesi bu sahnesi'' diye.eşim bir peehhhhh etti ''ne filimmişki bu böyle herkez aglıyo''.dedi :=)'' üff sen anlarsın ki zaten'' dedim eşim güldü tabii..
Yeni seans başlamak üzreydi ve salona alındık.Salon yine çok kalabalık el ele sevgililer, yalnız başına gelmiş erkek ve bayanlar, bir yandan da gözlem yapıyordum.Salonun çogu yalnız gelmişti filmi izlemeye.Film başladı ve izlemeye koyulduk bir kaç sahnesi biraz erotik içerdigi için bazı izleyicilerin utangaç kıkırdama sesleriyle bizde gülmüştük :=) Ama az sonra kıkırdamalar yerine hıçkırık sesleri gelecekti .Filmin sahnelerini çekildigi yerleri görünce çok şaşırmıştım. ilk okulumu okudum sokak,Galata Kulesi etrafı, istaiklalin caddeleri,galatasaray sokakları hep buralarda çekilmişti film çocuklugum ve gençligimin geçtigi sokaklardı oralar.Ben filmi unutmuş filmdeki mekanlara dalmış oralarda geçen anılarımı canladırmıştım gözümde.Bir de filmde çalan eski şarkılar yokmuyodu ah ah büyülenmiştim.filmi anlatmaya gerek yok zaten herkezin hayatında bir çok anı bırakan ve acısı bitsede unutulmayan aşkları anlatan bir filmdi.. Ee eski aşkları anmadan geçmekte olmazdı yani :=) Yanımda hayatımı paylaştığım sevgili eşim, kulagımda o eski şarkılar,gözlerimde çocuklugumu ve gençliğimi bıraktığım cadde ve sokalar, ehh birazda aklımda eski aşklar.
İki saat içinde boynuma 5 'i bir yerde takılmıştı sanki. Bir çok duyguyu o iki saat de yaşatmıştı o film bana.Eşim ise ellerimi sıkıca tutup filmi büyük bir zevkle izliyordu.ve bende arada ona tebessümle bakıyordum.Ve filmin son sahnesi gelmişti iki eski aşık yıllar sonra karşılaşırlar ve birbirlerini hiç bir zaman unutmadıklarını sadece bakışlarıyla anlatırlar son kez sarılırlar ve Ayla Dikmen başlar söze anlamazdım şarkısıyla.
Salonda sadece hıçkırık sesleri vardır. ve benim elimde bir acı.. Eşim o kadar etkilenmişki filmden ağlamamak için kendini sıkarken elimide sıkıp acıttığının farkında bile değildi. :=) Biz yufka yürekler ise hemen ağlamaya hazır ve nazır göz pınarlarımızda beklettiğimiz yaşları çoktann koyuvermiştik bile.Anıra anıra ağlamak neymiş bire bir yaşamıştım artık korkacak bişey yoktu ..Ve film bitmişti artık sinamadan dışarı çıktık temiz havayı içimize çektik elimde mendil bir yandan akan burnunu ve gözyaşlarımı siliyordum.
Cep telefonlarmızı açtık.Bu ruh halinden nasıl kurtulacamızı düşünüp biraz gülüşürken cep telefonum acı acı ve çok sinirli bir şekilde çaldı.. Arayan annemdi ve bize şöyle seslendi ''kaç saatiirr nerdesinizzzzzzzzzzzzzzz meraktan öldükkkkkkkkkkk'' Sinamaya gitmeye son anda karar vermiştik ve haberde vermemiştik annemin o sinirli haykırışıyla o ruh halinden bir anda kurtulmuştum.. Aklıma hemen 1 saatliğine Annem'e emanet ettiğim çocuklarım geldi ve onları nekadar özledigimi düşündüm.. Koşar adımlarla eve geldik elimizde boş gelmedik tabii annemin ve çocuklarımın gönlünü almak için beyoğlunun en sevilen yiyeceklerinden alıp onların gönüllerini almıştık.O akşam bir çok duyguyu bir çok anıyı 2 saate sığdırmıştım ve çokkkk mutlu olmuştum.Canım annem ve sevgili eşime bir kez daha teşekkür ler.:=)
NOt: Bu yazıyı aylar önce yazmış ve yayınlamıştım..Belki bazı okuyucalar hatırlayacaktır..Bu akşam Şhow Tv de Issız Adam Film'i Tv de ilkez izleyiciye sunulacak..Bende bu film'i sinama da izlerken ki anımı birkez daha ısıtıp sizlerle paylaşmak istedim..
2 yorum:
Yaşadığınız yerleri görmeniz ve bazı şeyleri anımsatması çok hoş olmuş.
Seyrettim bu filmi. Asla güzel bir aşk yok filmde, hatta aşktan korkan bir kadını tekrar kandırıp yüz üstü bırakması var sapık salak bir kişiliğin.
Ancak final sahnesi gerçekten güzel, hani o düşüncelerle konuşulan sahne..
Arkadaşım selamlar,ben sinemaya gidememiştim filmi izlemeye ama eşim sonra dayanamayım dvd si çıkar çıkmaz almıştı ve birlikte izlemiştik,Ne diyebilirimki Çağan Irmak ŞA HA NEEE.İzleyicisini nerden nasıl vuracağını çok iyi biliyor.Akşam televizyonda 3. kez ( dvd den 2 kez izledim :))izlemek için merakla bekledim.Hatta yemeği mutfak masasına değil salonda masaya hazırladım kaçırmayım diye.Seni bilmem ama bende sonuç hüsran,filmin her bir yerini kesmişler.İlk izleyenler eminim hiç bir şey anlamıştır ve zevk almamışlardır filmden.
Sevgili rütük sayesinde hiç oldu film.Böyle olacaksa bu filmleri hiç yayınlamasınlar daha iyi.
Sevgiler canım
Yorum Gönder