Efendim, Sanal röportajın 3. haftasındayız. Daha önceki haftalarda iki beyefendi, blog yazarını sizlere tanıtmıştım. bu hafta ise çok tatlı, çok şeker, kendisini okumaktan keyif aldığım ara sıra gizli gizli dertleştiğim bir hanım blog yazarı ile buluşacağız. İki ay kadar önce bir blog yazarları buluşması gerçekleşmişti ve ben kendisi ile ilk kez orada yüz yüze görüşme imkanı da bulmuştum. Şimdi burada onu ağırlamak çok heyecan verici. Kendisi de karşımda yerinde duramıyor heyecandan. Bir an önce sohbete başlamak için sabırsızlanıyor. Yerinde duramayan bu heyecandan kalbi güm güm atan bu haftanın şanslı hanım hanımcık konuğu kim dersiniz? Efendim hemen tanıtayım. Mutfak Cini, Platesi seviyorum ve Yansımalar adlı blogların sahibi ve yazarı, EBRULİ bizlerleeee alkışları alalım
SYK : Şekerim tatlım öncelikle hoşgeldin Bloguma şeref verdin güzel göz. Davetimi kırmadığın çokk teşekkür ederim canım. Öncelikle Nasılsın?
E.B: Bu güzel karşılamadan sonra iyi olmamam mümkün mü. Hoşbuldum,hem de çok hoş buldum.Davete icabet adettendir.Sen davet edersin de ben gelmezmiyim
SYK: Klasik bir soruyla başlayalım nedersin? Hadi bize biraz kendinden bahset. Bak bu zor değil
E.B: İstanbul'da doğdum ve yaşıyorum. İki aslanla boğuşuyorum , dolayısıyla, 06.00-00.01 vardiyasında,evde çalışıyorum :)Kitap okumayı,gezmeyi,müzik dinlemeyi,dans etmeyi,şarkı söylemeyi her şeye,herkese rağmen hayatı çok seviyorum.Konuşmayı çok seviyorum bir de Ağzımı bantlaman lazım susturmak için
Duygusalım,kırılganım..İçimde kopan fırtınaları asla belli etmem.Gülümseyen ve telaşsız halimle kimse anlayamaz bunu.Aslında kötü bir huy .Karşımdaki neye kırıldığımı anlamaz çoğu zaman,ama ben çoktan onu bitirmişimdir bile.Her şeyi ben mi söylemeliyim ,kendi anlasın napalım Bazen de ağzımdan çıkanı kulağım duymaz.O kadar kusur ,kadı kızında da olur
SYK: Aaaaaaa kız bir dur bir nefes al. Aldı sazı eline nasılda çalıyo
Neyse devam edelim.
Biliyorsun daha bir kaç ay önce bir blog toplantısında bir araya geldik ve ilk orada karşılaştık. Bu gibi blogdaş toplantıları hakkında ne düşünüyorsun?
E.B: Blogdaş toplantılarına sıcak bakıyorum.Bloglarını takip ettiğim,kendime yakın bulduğum arkadaşlarımla sanaldan reele geçmek çok heyecanlıydı.Bundan sonraki toplantılara da katılmayı düşünüyorum,kısmetse.
İyi ki katıldım,iyi ki seni tanıdım..
SYK: Son Eminönü toplantısına ikimizde gidemedik ama Martta olacak toplantıya katılmayı çok isterim bakalım kısmet.
''KENDİNİ BULMAK..YA DA KAYBETMEK..BELKİ BAZEN TEKRARLAMAK..İŞTE YÜREK YANSIMALARIM''demişsin bloguna başlamadan. Aslında bu sözler herşeyi anlatıyor ama sen yinede biraz bize anlat.Yansımalar adlı blogunda bizlere neleri yansıtıyorsun? Kendi iç dünyanı mı yoksa dışardan sana yansıyanları mı yansıtıyorsun?
E.B: Bazen yaşadığım bir gün..Bazen sorularıma aradığım cevapları veren bir kıssadan hisse..Bazen kelimelere dökemediğim duygularımı,en güzel şekilde kaleme alan blog arkadaşlarımın eserleri..Bana yansıyanları yansıtmaya çalışıyorum bu şekilde.
SYK: Blog yazarken öncelikle dikkat ettiğin unsurlar nelerdir. Yazmayı ve paylaşmayı sana sevdiren ne oldu?
E.B:Yazarken en çok imla kurallarına dikkat etmeye çalışıyorum.Önceleri günlük yazardım. Kitap okumayı ve araştırmayı seviyorum.Kitap okurken yanımda sözlük bulunur,bilmediğim kelimeleri anlayarak okumaya dikkat ederim.Kafama takılan her şeyi araştırırım.Yazmayı ve paylaşmayı sevdiren de ,okuma sevgim oldu.Bir takvim yaprağı,eski tarihli bir gazete..Elime geçen her şeyi okurum.Okuduğum şeyleri unutmamak ve aynı zamanda paylaşmak için de yazıyorum.
SYK: Bak bir şey daha öğrendim. Bu bilgi güzel oldu yani en kısa zamanda bende bir sözlük edineceğim.
Mutfak cini blogunda yemek yapıp bize kilo aldırıyorsun. Plates adlı blogunda da zayıflatıyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana tuşusu canım ya.
E.B:
Yemek yapmayı ,mutfağı çok seviyorum.Şık masalar hazırlamayı..Yeni tatlar keşfetmeyi.."Yemek sadece karın doyurmaktan ibaret değildir" sözünü savunuyorum.Yapım aşamasındaki hijyen,sunum çok önemli benim için.Güzel masa örtüleri,mumlar,süslü bardaklar olmalı .Her yemeğin geçmişindeki hikayeleri de araştırıp bilgi sahibi oluyorum.Farklı medeniyetlerin insanlarının yemek kültürleri dışında,yerel mutfakların korunması üzerine de bir kitap projem var.
Pilates blogunda ,pilates severleri zayıflamaya teşvik ediyorum,ben yemeye devam ediyorum
SYK: Çok güzel gerçekten. Bir kitap çıkarmayı düşünmen senin ne kadar marifetli olduğunu gösteriyor. Ama bu sadece düşüncede kalmasın. En yakın zamanda hayata geçirmeni diiyorum.
Kullandığın Ebruli imzasından bahseder misin biraz? Ebruli isminin gerçek adınla arasında ki bağ nedir?
E.B: Ebruli imzamın gerçek adımla arasında bir bağ yok.İçinde bir çok renk barındıran,renkli,rengarenk anlamında olduğu için tercih ettim Ebruli'yi.
SYK: Ebruli; Platesi gerçekten seviyor musun? yoksa seviyor gibi mi yapıyorsun?
Ben aslında platesi seviyorum adlı blogunu çok seviyorum. Ve üzerinde daha fazla durulması gerektiğini düşünüyorum zira sağlık bilgisi veren bloglar çok az. Blogların hakkında değişik fikirlerin var mı?
E.B
Pilates yapıyorum.Seviyor gibi de yapıyorum ama
Ebru Şallı sayesinde sevdim pilatesi.Düzenli yapıldığında inanılmaz farkı görüyorsunuz.Faydası da çok.Örneğin bel fıtığım var ve doktor önerdiği sporların başında pilates yer alıyor.Denendi,onaylandı
Bu blog için değişik fikirlerim var aslında uzun süredir.Doktor arkadaşlarımla röportaj gibi..Ah bir vakit bulabilsem.
SYK: Demek mesleğimi elimden alacaksın ha! rakip olacaksın bana iyi ne yapalım canın sağ olsun
Şaka bir yana buda hoş ve güzel bir fikir. Sabısızlıkla bekliyorum bu sağlık röportajını.
Bizimle sağlıklı bilgileri paylaşman gerçekten çok güzel. Peki sen kendine ne kadar bakıyorsun. Aslında çok hoş ve bakımlı bir bayansın. Herkesten sakladığın, sır gibi gizlediğin bakım yada güzellik sırrın var mı? Varsa söyle bak yoksa fena olur karışmam
E.B: Sesli bir röportaj olsaydı bu ,kahkaha sesleriyle çınlıyor olacaktı blogun İltifatların için teşekkür ederim öncelikle.Sağlıklı beslenmeye,sağlıklı sofralar hazırlamaya mutlaka dikkat ederim.Özellikle ruhumu beslemeye,yormamaya,yoranlardan uzak durmaya çalışırım.Ennn önemlisi bu bence.Bakım ya da güzellik sırlarım yok İlk başta temiz olmalı insan,sonrasında da gelsin parfümler ,rujlar,ojeler diyorum
SYK: Ne kadar güzel söyledin sevgili Ebruli. Keşke bizde bizi yoranlaradan uzak kalabilsek. Aman sakın bu enerjini kaybetme.
Hayata bakış açından bahset biraz. Gözleri gülen birisin. İç dünyan da öyle mi?
Benimsediğin bir hayat felsefen var mı? Hangi filozofların, düşünürlerin sözlerinden etkilenirsin? Ünlü bir düşünür olsaydın kim olmak isterdin? Mesela ben V. Hugo hayranıyımdır.
E.B: Geldik en zor soruyaaaaa.Hayata değişik açılardan bakabilirim İçim ağlarken , yüzüm gülebilir.İçim dışım birdir.Belki de gereğinden fazla bu böyle.Karşındaki insan da çok önemli.İstediği şekle sokup görebilir seni.Doğru insan değilse,görüntü bozuk oluyor ve yansıma tam gerçekleşmiyor.Yansıtan birini bulduğundaysa o lezzete doyum olmuyor.Fazlasıyla duygusal,kırılganım ben.Bir yemişi düşün,kabuğu çöpe atılan kısımdır ve lezzetine ulaşmak için onu dış etkenlerden koruyan kabuğundan arındırmak lazımdır.İşte beni de böyle soyabilenlerin karşısında olurum,en savunmasız halimle..Beğenirse alır,sever.Ölene kadar her durumda dost olurum.Kabuğumla yemeye çalışanın da canı yanar.Ehil olmayan herkes o kalkanı aşamaz.Benim jelatinimden özümü gören biri gerçek olur hayatımda.Özüm , jelatinimden çok daha güzel, çok şükür.Önemli olan da bu,özümüzün ne olduğu..
Sevgili babacığımın hep söylediği bir sözü var,"Hayat testerenin dişleri gibidir,inişli çıkışlı..Bu yüzden bir sonraki dişli sıramı bekliyorum..
Ben Mevlana hayranıyım.Çünkü:Mevlana insanları insan olduğu için sever.Kusurlarıyla,günahlarıyla,sevaplarıyla sever.Sevgi dilini kullanır.O'nun için yaşamak hayatla birlikte değişmek demektir..
SYK:Hayata bakış açın beni çok etkiledi bunuda söylemeden edemeyeceğim. Kendini bu kadar feslefik tanıtan nadir
insanlardansın benim gözümde. Ne diyelim Tebrik edelim. Herkesin de kulağına küpe olmasını dileyelim.
Canım ebrui; Şimdi ki aklınla dünyaya geleseydin kendi hayatınla ilgili neleri değiştirirdin? Şimdiki aklınla yeniden doğmak ister miydin?
E.B: Çok zor sorular.Şimdiki aklımla dünyaya gelsem çok şeyi değiştirirdim.Öğrenim hayatımı yarıda bırakmazdım mesela.Şimdiki aklımla da doğmak istemezdim,daha akıllı doğmak isterdim Ben yüreğimle hareket ettiğim için,bunun ne faydası olurdu,orası da meçhul tabi
SYK: İnsanlar kalbi ve mantığı arasında sürekli mücadele içinde değiller midir zaten. Öğrenim hayatı benimde canımı acıtan faktörleden birisi aslında. Bir ah çektim dertlerimi şimdi buraya dökmeden sohbete devam edelim Bu arada unutmadan sen çok akkılı bir kadınsın.
Blog dünyasında sence gizemli misin? Blog dünyasında gizemli tabir ettiğimiz bloglar var.Bağzen bey mi? yoksa bayan mı? diye ayıramıyoruz yazarları. Sence Blog dünyasında gizemli olmak hit almayı, yani okunmayı arttıran bir faktör olabilir mi?
E.B: Yoo gizemli değilim,gayet açık ve netim.Gizem hit almayı artırır mı,bence arttırmaz.Ben sadece gizemli diye takip etmem kimseyi.Bana verdiği elektrik önemli.Kendimden bir şeyler buluyorsam,kendime yakın buluyorsam okurum.O zaman gizem varsa da kalkar zaten.
SYK:Blog dünyası sence ciddiye alınmalı mı? Mesela sen, Blog yazarlığını ciddiye alıyor musun? yoksa rahat yazarlardan mısın?
E.B: Blog dünyası ciddiye alınmalı tabiiki.Bir çok blog arkadaşımızı basından da takip ediyoruz ayrıca.Kesinlikle ciddiye alıyorum ,ama hit almak gibi bir çabam yok .Gözlemlerden oluşan paylaşımlara yer veriyorum ben.Yazma kabiliyetim yok maalesef.Zorlamamın gereği de yok.Büyük ustalıkla yapan arkadaşlarımıza bırakıyorum ben ve gönülden beğenerek okuyorum hepsini.Öğreniyorum,çıkarım yapıyorum.Ciddiye alıyorum ,hayatıma katıyorum çünkü..
SYK. Bencede ciddiye alınmalı blogculuk. Bir çok blog yazarı şimdi dergi ve gazete köşelerinde yazıyor. Bunların bir çoğu yemek, sağlık, güzellik ve çocuk bakımı üzerine bence çok hoş darısı başımıza
Sevgili arkadaşım; Aslında renkli bir kişiliksin Bloglarında neden gri tonları seçiyorsun? 3 blogunda aynı tema ve aynı renkte. Neden?
E.B: Neden ? Çünkü bilmiyorum Yoksa abartıcam,yanıp sönen neon lambalar,dönen disko topları koyucam şıkır şıkır
SYK: Ayyyy bayılırımmmmm yapsana, yapsana efenim ciddi olalım
Yansımalar adlı blogunda hobilerine de yer vermişsin. El boyaması hediyelik eşyalar gözüme çarptı çok güzel görünüyorlar. Halâ devam ediyormu hobi dünyan?
E:B: Aralıksız devam ediyor evet.Ev dolup taştığı için,hediye ediyorum sevdiklerime.Fotoğraf çekmediğim için bloga ekleyemediğim o kadar çok obje yaptım ki.Şamdanlar,abajurlar,beşikler,sandıklar..Çok seviyorum bi şeyler üretmeyi.Örgü,dantel,oya,dikiş,kumaş boyama..El sanatlarını seviyorum.Beğenmene sevindima ayrıca,teşekkür ederim canım.
SYK: Eh artık benim eve çaya gelince arkadaşına bir el marifeti ürünlerinden getirirsin diye düşünüyorum
Pekala,Yeni bir blog sayfası açmayı düşünüyor musun? Açarsan ne tür bir blog olurdu bu?
E.B:Düşünmüyorum.Olanlara yetişemiyorum çünkü.Olsa ne olurdu? Hımm.Kimliğimi gizleyerek ,sayıp döktüğüm tarzda bir blog olabilirdi mesela
Bak şimdi ya,aklıma soktun
SYK: Onu bende düşünmüyor değilim. Ama yapamayız ki bizi hemen tanırlar
Sevgili ebruli Sobetimizin sonuna yaklaşyıoruz.Gördüğün gibi korkulacak birşey yokmuş Son sözlerini almadan önce, Blogcanlara bir mesajın olacak mı?
E.B: Aaa ne çabuk bitti, yeni başlamıştık Blogcanlara "beni izlemeye devam edin" diyorum
Hepsi çok sevdiğim,saygı duyduğum insanlar..
SYK: Güzel şeyler çabuk bitermiş. İnşallah bir daha ki sefere kafa kafaya verip karşılklı dedikodu yaparız. dimi kızzz
Hadi şimdi de şu röportaj hakkında da bir şeyler söylede adet yerini bulsun
Bak güzel şeyler söyle sonra korkunç şeyler olabilir
Şantajcı bir muhabirle sohbet nasıl bir duygu?
E.B:
Şantajcı bir muhabirle sohbet şahane bir duygu,anlatılamaz
Klasik bir röportajdan ziyade,bir dost dertleşmesi,paylaşması diyebilceğim bu söyleşiye, çerçeveleyecek bir tema buldum ben.Kalbi güm güm atan ben,elinde mikrofon" basın -siyah kelebek"yaka kartıyla senn
SYK: Ayyyy Basın, ben ve yaka kartımla siyah kelebek offffff ya ne güzel. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış hesabı bizde kendimizi burda bişey sanıyoruz işte. Ne yapalım olsun. Bunada bin bereket
Biz derken kendimi kastetmiştim yanlış anlaşılma olmasın. Aç tavuk ben oluyorum. Ben normalde de hep açım Ömür boyu rejimdeyim ya o bakımdan
Neyse vedalaşma zamanı.
Sevgili dostum canım arkadaşım, hoş sohbetin güzel ve samimi cevapların çok teşekkür ederim. Seni ağırlamak büyük keyifti. Umarım sende keyif almışsındır ve okuyucularda aynı keyifi almışlardır umarım. Hayatın hep ebruli renklerde olsun ve bize hep o güzellikte yansısın canım benim Beni kırmadığın ve blogumu ebruli renkler kattığın için tekrar teşekkür ediyorum.
E.B:Bu keyifli sohbet için ,ben de sana çok teşekkür ederim canım.Davet ettiğin dünyaya misafir olmaktan mutluluk duydum ve büyük keyif aldım.Güzel dileklerin için çok teşekkürler.Her şey güzel gönlüne göre olsun diyorum ben de..
SYK: Çok teşekkürler canım. Sağlıcakla Esen kal.
Efendimm bu haftaki br sanal Röportajın da sonuna geldik. Gelecek hafta yine başka bir blog yazarı konuğumla burada buluşacağız. Sizleride bekleriz efendim. Bizi okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
İyi ve mutlu bir hafta sonu geçirmenizi dilerim
Hoşça ve sağlıcakla kalın .
Yazan/ Röportaj: Siyah Kelebek.