AŞKIMIZIN HİKAYESİ -2-

İki genç yürek kırılmış ayakta öyle kala kalmışlardı. Adam genç kızın gözlerine bakarken onun hüznünü anlamıştı. Ama ne yapıp edip onu bir kahve içmeye ikna etmesi gerekiyordu.

''Tamam haklısın bu kadar sinirleneceğini bilemezdim. Lütfen en azından bir kahve içelim sonra ne istersen onu yaparsın'' dedi adam.
Genç kızın içinde ki heyecan gitmişti. soğuk bir su gibiydi. Ama geri çevirmedi bu daveti...


O lüks şık arabaya bindiler. Ve sahil yoluna doğru gitmeye başladılar. Bebek sahiline gelmişlerdi. Adam sahilde denize sıfır bir yere park etti arabayı. Arabanın içi sıcacık, Dışarıda ki soğuktan camlar buharlıydı. Deniz ise mavisini yitirmiş yemyeşildi. Etrafta birçok araba vardı. Dışarıdan gelen biri o buharlı camları tıkladı. Adam camı açtı.
''Sıcak birşeyler içmek ister misiniz? diye sordu sahildeki seyyar çaycılardan biri.
Adam, bize iki sütlü kahve getir'' dedi.
Kahveler geldiğinde sohbet de sıcaklaşmaya başlamıştı. Az önce yaşanan tatsızlık unutulmuştu.
Birbilerini tanıyıp arada şakalaşıp gülüşmeye başlamışlardı bile.
Ama genç kız için hayalini kurduğu gibi değildi hiç birşey. Bu buluşma daha romantik olmalıydı. Beklentileri suya düşmüştü genç kızın. Saatler olmuştu buluşalı ama bu özel güne dair ne bir konuşma nede bir söz yoktu adamdan. O gün özel bir gündü aslında. o cumartesi günü 14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜYDÜ. Ya, adam bu günden habersizdi, yada genç kızı sevgilisi gibi görmüyordu. Adam iyi hoştu, ama bu özel günü unutan bir adama 1 paun bile veremezdi.
Hani bazen herşey beklentinizden farklı gelişir ve hayal kırıklığına uğrarsınız ya genç kız tamda bu haldeydi.Ama hayal kırıklığını belli etmiyor. sohbete tebessümle devam ediyordu.Neredeyse hava kararmak üzereydi. Gitme vakti gelmişti.

''Artık beni eve bırakır mısın? Annem birazdan aramaya başlar'' dedi genç kız
Adam başını salladı ''Tamam'' dedi.
Yol boyunca fazla konuşmadılar. Adam da zaten çok konuşan biri değildi. sakin hatta içine kapanıktı. Yola devam ederken adam geldikleri yolu kullanmadı. daha başka bir yol güzargahından gitmeye başladı. Genç kız şaşırmıştı.
''Bizim geldiğimiz yol bu değil.Nereye gidiyoruz?'' diye sordu genç kız direksiyon başında ki adama.
Adam, İstifini bozmadı. ''Bir yere uğramam gerekiyor sakıncası yoksa. Fazla uzun sürmez. Yakın zaten. Bir müşteriye uğrayıp alacak tahsil etmem lazım''dedi. Genç kız bunda bir sakınca görmedi.
Tamam dercesine başını salladı...

Araba durmuştu.Camlar buharlı olduğu için arabanın tamda nerde durduğunu farketmedi genç kız.
Genç kız, çantasını açtı ve Sevgililer günü için yanında duran aşık olduğu adama vermek üzere aldığı hediye paketini gördü.. Bu gün beklediği gibi olmasa da bu hediyeyi Yanında ki bu adama vermeliydi...


Hediye paketini çıkarıdı genç kız çantasından ve yanındaki adama uzattı.
''Bu gün sevgililer günü ama bu hediyeyi sevgililer günü için değilde bu günün, bu buluşmanın anısına almanı istiyorum'' dedi utangaçbir tavırla.
Adam, ''Dur!'' dedi genç kıza.
''Bu günün hedeyesini ilk ben vermek istiyorum sana''
Genç kız şok üstüne şok yaşıyordu. Bu güne özel tek kelime bile söylemeyen adam birde hediye mi almıştı? .Hayır almamıştı tabi ki ama şimdi alacaktı. Adam, genç kızın elini tuttu ve arabadan indirdi.
Arabayı park ettikleri yerin hemen karşısında bir dükkan vardı. Kız o telaş ve heyecandan ne olduğunu nereye, hangi dükkana götürüldüğünü bile fark etmemişti.

Adam baştan beri planlıydı. Tüm suskunluk, vurdum duymalık ve umursamazlık oyununu sergilemişti. Adamın genç kızı götürdüğü dükkan bir kuyumcuydu...


Adam genç kızım elini hiç bırakmamıştı ve söze başladı.
''Ben çok konuşan bir adam değilim. Kendimi ifade edemem. Güzel kelimeler seçemem.
Bu gün SEVGİLİLER GÜNÜ biliyorum. Belki en başta yapmam gerekeni en sonda yapıyorum.
Bunun içinde senden özür diliyorum. Bundan sonra ki yıllarda tüm sevgililer gününü ben hep seninle geçirmek istiyorum. Eğer kabul edersen bu kuyumcudan söz yüzüklerimizi takıp öyle çıkmak istiyorum'' dedi.

Genç kız bu güne özel tüm beklentilerini yitirmişken, yine beklenmedik bir anda evlenme teklifi almıştı. Genç kız içinde hissetiği güven ve rahatlık duygusuyla hiç tereddüt etmedi. Zarif, şık bir o kadarda sade ve güzel iki söz yüzüğünü taktılar parmaklarına o kuyumcuda.
Yüzüklerin iç kısmınıda isimlerini yazdırdılar. Kırmızı bir kurdele ile bağladılar yüzükleri ve kuyumcu kesti oracıkta sözlerini.

Ve şimdi onlar 7 yıllık evliler 2 çocukları ve mutlu bir evlilikleri var. İşte bu hikayenin kahramanları bu resimdeler.

Kızın adı İpek. Adamın adı Muhammet Ali. Bu resimdeki ve bu hikayenin baş kahramanı ben ve eşim...


HEPİNİZİN SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN. HİÇ UMMADIĞINIZ BİR ANDA, UMULMADIK SÜPRİZLERE GEÇSİN BU GÜNÜNÜZ.
VE BURDAN EŞİME SESLENİYORUM.



KOCACIMMMMMMMMMM SENİ TIPKI 7 YIL ÖNCESİNDE OLDUĞU GİBİ HÂLÂ ÇOKKKKK SEVİYORUMMMMMMMMMMM.
ÖMRÜM YETTİKÇE BUNDAN SONRAKİ YILLARDA DA SEVGİLİLER GÜNÜNÜ BEN HEP SENİNLE GEÇİRMEK İSTİYORUM.

SEVGİLİLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN..

-SON-

Hikaye ve yazan: Siyah Kelebek