her yere izler bırakan Baktığı her göz'de hayâl olan. Kalemi kanatlarıyla tutan,Çırpınışını yazılara yansıtan bir Siyah kelebeğim.Hepinizi beklerim.Hoşgeldiniz Efendim.!



6.10.2011

BİLSEYDİN.

Ben bir şarkıydım dinlemesini bilseydin



can kulağınla dinleseydin beni


ne kelimeler biriktirdiğimi hissedebilseydin keşke


Bir kaç sayfamı okusaydın keşke


orta yerimden açsaydın sayfalarımın


ne fark eder ki


hİç nokta koymadım


büyük farf kullanmadım


imlaya hiç dikkat etmedim


dümdüz seni yazdım


sen söyledim


ama sen hep notka aradın


virgüllerimde beklemedin hiç


sıkıcıydım çünkü düzdüm


satır aralarım yoktu


hep koşar gibi yazdım söyledim seni


Yaşam böyle bişey nokta koymadan yaşarsın


virgül koymadan seversin


dinlenmek yoktur aşkta


her şarkıyı sonuna kadar dinler


her aşk kitabını sonuna kadar okursun


noktalara bakmaz


virgüllere takılmaz


büyük harf küçük harfler ilgini çekmez


eğer aşk varsa


İMLA İŞLEMEZ

5.07.2011

son vapur

Son vapurda gitti bu limandan. Beklemedi...
Almak istemedi beni. 
Takatımda kalmadı hani. 
beklemek yordu beni.
hain rüzgar esti savurdu küllerimi.
ince ince sızlar şimdi içim.
Ada bekler, fayton beklemez gider.
Sabah olur içimde güneş açar , fırtına diner.
Demli gelir ince bellide
yudumlanır sesizce.
ince bir dal cigara tüter çok derinden.
Uzaklar. bem gelemiyorum sen gel yan ucuma.
Bundan gayrı Yalnızlık paklar beni ancak
belki biraz ağlamak
Hünün taa dibine vurmak.

**İpek**

24.05.2011

AMA

bazen kalemi bırakmak gerekiyor tüketmeden.
Bir gün lazım olur kronikleşmiş yazma hastalığna.
bir ses, bir nefes, bir göz , bir el ateşi körükler belli mi olur.
Varmak istediğin yeri bilip yolu bilememek gibi bir şey bu
öğrenmek gezmek belkide olduğun yerde saymak
zamanı saymak deşmek savaşmak.
iki kulaç atıp yorulmak denizde.
Dinlemek...
yetebilmek yetmemek.
Hangi ağrıya iyi gelir bu ilaç ?
sorgulamadan yutmak riskleri göze almak.
cesaret,var oluş
işte böyle saçmalıkla
yazmak geri dönmek.

4.02.2011

SUÇLU AZRAİL.

Daha bir hafta bile olmadı onu ekranda dans ederken izledim. Çokta gıcık oluyordum çok hızlı konuşan bir kızdı. O hızlı hızlı konuştukça benim nefesim kesiliyordu. Artık yeter azcık sus be kadın diyordum ekran karşısında onu izlerken. Ama Azra Akın ile birlikte yaptığı o son dansı izlerken Afferim dedim. İsterse güzel dans edebiliyormuş dedim. Bir masumluk, bir dinginlik vardı üzerinde. Gideceğini biliyordu eleneceğini biliyordu. Son dakikalarını daha ustruplu bir şekilde sakin konuşarak geçirdi.



Çok dikkatli ve etkilenerek dinlemiştim onu. Ve Salı günü gelen acı haber beni şok'a uğrattı. resmen mideme ağrı girdi. inanılmaz bişeydi bu. O hareketli, o içten sıcak bir okadar da gıcık yani. beni sinir edecek kadar haraketli pırıl prırl hayata inat bir okadar bağlı O kız ÖLMÜŞTÜ!



İşte inanmayanlara ibret. Hayat bukadar da kısaydı işte. Hayat bu kadarda acıydı işte. Hayat bu kadar acımasızdı işte. Sanki biri onu alıp yakasından tuttuğu gibi toprağın en dibine atmıştı.

O çıkmak istesede çıkamıyordu artık. Hayır ben burada olmamalıyım. Kim attı beni bu toprağın altına diye bağırıyor şuan sanki.

Azrail yanlış insana çarpmış ve sanki suçlu bir mahkûm gibi. Evet Azrail yanlış insanı aldı ama artık geriye dönüşü yok. Yanlış zaman yanlış insan. Defne Öteki aleme yanlışlıkla gitmiş bir insan.

Belkide tam yanlışlara sürüklenecekken verilen bir cezaydı. Ama bu ceza bu kadar acı olmamalıydı.

o artık kabuslarımı süslüyor. Başımı ne zaman yastığa koysam gözüme o kıvırsık saçları geliyor.

Güleç yüzü, o ele avuca sığmaz zıpır halleri. İnanılmaz bu olsa gerek. Çok yazık.



Çok ama çok üzgünüm.!





7.01.2011

Kime soruyorum ki ben ?

Alışmalı mı insan...


Alıştırdığı anda böyle bırakıp gitmeli mi?

Geri geleceğini bile bile kırmalı mı?

Can bu kadar acıtılır mı?

Kalp nasıl unufak edilir ?

Köşe bucak nasıl saklanılır?

Sevmekten bu kadar korkulur mu?

Sevilmekten bu kadar kaçılır mı?

Gözünü, kulağını nasıl kapatırsın aşk'a ?

Ellerini nasıl kilitlersin dokunmaya ?

Nasıl vazgeçtin ruhundan?

Kendi yokluğuna alışabildin mi?

Her gece düşlerinden vazgeçebildin mi?

Rüyalarını görmezden gelebilidn mi?

Rahat uyubildin mi?

Vicdanın rahat mı?

Hüznün seni boğarken gülebiliyor musun içinden gelerek?

İçinden onlarca gemi geçerken, sen sakin misin o limanda ?

Sıfırladın mı hayatını?

Yeniden nasıl başlanılır hayata ? Hadi öğret banada.

Kime soruyorum ki ben. Saçmalıyorum.

Ama bir türlü gidemiyorum...

kalbimi unufak ettin toparlayamıyorum..
******************************

Siyah kelebek