her yere izler bırakan Baktığı her göz'de hayâl olan. Kalemi kanatlarıyla tutan,Çırpınışını yazılara yansıtan bir Siyah kelebeğim.Hepinizi beklerim.Hoşgeldiniz Efendim.!



29.10.2009

SÖZDE DEĞİL ÖZDE TÜRK MİLLETİ'NİN BAYRAMI KUTLU OLSUN..


Vatanımızı en zor şartlar da koruyan,kollayan,Türkiye'nin her yerinde Dağda,bayırda,havada,karada,denizde çatışan tüm Yiğit Askerlerimizin,

Gece gündüz demeden it ile kopuk ile uğraşan..Sarhoşu,kavgacısı,hırsızı ile mücadele veren, Tüm cesur Türk Polisimiz'in

Yavrularına doymadan,gencecik yaşta evlatlarını şehit veren tüm Şehit aileleri nin, Eşleri,ve çocukları'nın

Bu vatan uğruna verilen savaşlarda Atamız'ın sağ kolu olan ve uzuvlarını kaybeden tüm gazilerimizin,ve Gazi yakınları nın..Atamız'ın tüm silah arkadaşları'nın,

Medeniyetimizin önderliğini yapan,Bayrağımızı nesilden nesile taşıyan,Doğu illerde en ücra köylerde Eğitim ve öğretim veren Öğremenlerimizin,

Ülkemizi daha iyi yerlere taşımaya çalışan söz de değil Özde Türk vatandaşı olan,Askerlik yapmaktan korkmayan,Askerlik korkusu yüzünden Yabancı vatandaşlık almayan,Öğrenciliğini bahane edip terhis yoluna gitmeyen Tüm Türk gençliği'nin

TÜm Gerçek Türklerin,

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN..

BİRKEZ DAHA..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...!!!

26.10.2009

HADİİ ! İŞ BAŞINA..

26 Ekim 2009 Pazartesi


Şu son bir hafta içinde gerçekten sinir dolu günler yaşadık..Dağdan inen bir avuç çapulsuzun zafer coşkusu ile karşılanmasına üzüldük ve çok sinirlendik..
Şehitlerimiz adına,Dağda çatışan Mehmetçik adına,Gazilerimiz adına ve Atamız'ın adına gerçekten tüm Türkiye ayağa kalktık ve tepkimizi gösterdik..

Yaklaşan Cumhuriyet Bayramı Etkinleri ise bu üzünütümüzü gurur'a ve onur'a çevirdi..Benim oğlum Berkay'da bu yıl ilk defa ana sınıfına başladı ve Cumhuriyet bayramı törenlerin de şiir okuyacak..Geçtiğimiz cuma günü ana sınıfı öğretmenimiz bütün velilere birer dosya kağıdı uzattı ve içinde Cumhuriyet bayramın da okunacak şiir'i bize verdi..Çocuklarımıza bu şiir'i ezberletmemiz ve Atatürk'ü tanıtmamızı, Cumhuriyet bayramı'nın anlam ve önemini çocuklarımıza öğretmemiz gerektiğini bize bir ödev gibi verdi ..

Son 3 gün boyunca iki çocuğuma da Atatürkten,bize verilen armağan olan bayramlarımız dan bahsedip sürekli anlatıyorum..Zaten benim ikibuçuk yaşındaki kızım Cemre Su bile nerde Atatürk resmini görse hemen ''Anne baakk Atatüüükkk'' diyerek heyecanlanıyor..Nerede bir Türk Bayrağı görse..''Tüüükkk bayaaaa'' deyip alkış çırpıyor..

Ve bu beni çook onurlandırıyor..Gelecek neslimize hayırlı Türk evlatları yetişiyor.. Dediğim gibi son 3 gündür,bizim evde bir heyecan yaşanıyor..Hem oğlumun törende şiir okuyacak olması ve Bayram coşkusuyla birlikte evde birlik beraberlik havası esiyor..Her fırsatta Ne mutlu Türk'üm diyene diye bağırıyor ve çocuklarımla bu sözü sürekli tekrarlıyoruz..

Ve şimdi size de iş başına diyorum..Bayramı beklemeden evimizin pencerelerine birer Türk bayrağını şimdiden asalım..
Bayramın gelişini bekleyemelim..
Ve Büyük küçük demeden çocuklarımıza,kardeşlerimize her an Türklüğümüzü hatırlatalım..

Her zaman gönülden,kalpten nice Cumhuriyet bayramlarına.. Daha nice yıllar NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE demek dileğiyle

Sevgiler..

23.10.2009

DİZİMİ KIRDIM KÜRKÇÜ DÜKKANINA GERİ DÖNDÜM



Yaaaa işte böyle dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına geri dönersin..Ben ilk Gittiğim gün demişti bana zaten..Sen şimdi gidiyorsun beni kendimle başbaşa bırakıyorsun ama bak demedi deme sen bana geri döneceksin'' demişti..Ama ben hıııhh...! deyip arkamı dönüp gitmiştim.. Anladım ki Senden bana hayır varmış be...! Bak döndüm dolaştım yine sana geri döndüm... Eee...! ne demişler ne varsa yine eskilerde var yine bizim kahrımızı en ilkler çeker ..

Yine kaçabilirim,yine terkedebilirm ama bilirimki eski dost beni yine olduğu yerde bekler..Hİç birisi senin yerini tutamaz inanki tutmuyorda zaten..Ordan çekiştiriyorum ,burdan itiyorum ama yinede senin gibi kahrımı çekmiyor..Sana ne dersem beni kabul ediyorsun,Benim için renkten renge,şekilden şekile giriyorsun..Ama o yeni yetmeler yokmu? Ne yaparsam yapayım beğenmiyor,burun kıvırıyor,her türlü seçenek sunuyorum,ne rengini değiştiriyor,ne de isitifini bozuyor..

Valla senin gibisi yok be Eski temacım yaaa senin gözünü seveyim..İstediğim resmi ekliyorum,istediğim boyuta çeviriyorum, İnan ki Seni seviyorum ..

Şimdi arkadaşlar sakın düşünmeyin ki
Sİyah kelebek çok kendini beğenmiş,ukala,megaloman..
Kendi resmim'in bu halini çok sevdim..Blog'a uyan bir resim olduğu için ekledim..Biraz büyük oldu farkındayım ama küçük boyuta çeviremedim..Biraz eleştirilebilirim ama napiyim eleştirin sizin o güzel canınız sağolsun..

Hadi hepinize iyi gecelerr..:)

MİM BAŞARIYLA YERİNE GETİRLDİ :)

MİDYE TAVA KOKUSU:Avşa adası nı hatırlatır bana geçirdiğimiz o tatil gülnerinde acıkıpta midye
tava yerdik hiç unutmamam nezaman bir midye tava kokusu gelse
burnuma hemen Avşa adası gelir aklıma

TOPRAK KOKUSU: Üzrine yağmur yağmış toprak kokusu bana nedense mezarlıkları hatırlatır..Ölmüşlerimizin mezarına gidip topraklarına su döktüğümüzde buram buram toprak kokar..

AHŞAP KOKUSU: Benim eşim mobilya ustası olduğu için nerde bir ahşap kokusu duysam eşimi anımsarım. Çünkü o da akşam eve geldiğinde ağaç ve ahşap kokar



UHU KOKUSU: Bildiğimiz yapıştırıcı kokusu yani uhu kokusu bana ilk okul yıllarımı anımsatır..Okulda ellerimize sürdüğümüz uhular kuruduktan sonra onları soymak ne güzel olurdu yaaa :)

ÇÖREK OTU KOKUSU: Ramaza ayında iftar da yediğimiz o mis gibi kokan pideyi anımsatır bana..

Şimdilik aklıma gelenler bunlar beni mimleyen Haykış abime,Ebuli'ye ve Onuncu köyün adamı'na çok teşekkür ediyorum..

21.10.2009

BUGÜN DE VATAN SAĞOLSUN..


21 Ekim 2009 Çarşamba


Benim Askerim'in yoluna mayın döşeyenlere,
Evlere ocaklara ateş düşünlere,
Bebeği kundakta yetim bırakanlara,
kutlamalar yapıldı

VATAN SOĞOLSUN...

Türk bayrağını ezip geçenlere,
Topla tüfekle çocuk öldürene,
Karakol basıp Mehmetçik vuranlara,
Havai fişek patlatıldı

VATAN SAĞOLSUN..

Benim Askerim'in sırtın da 40 kilo çuval
operasyondan iner hasret başında duman
Eşler,Analar, bacılar bekler hayır bir haber,
Terörist'e çiçek verdiler

VATAN SAĞOLSUN..

Vatan millet Bayrak dedik döküldük yollara,
Sarılıp ağladık kan kırmızı asil Bayrağa,
Şehidim'İn sızlar kemikleri mezarda,
Vatan haini omuzlar da taşındı

VATAN SAĞOLSUN..

Toprak bölüp bayrak yakanlara,
Gözünü kırpmayıp kardeş'e kıyana
Kutsal Ana'yı evlatsız koyana,
Teşekkür edip kucak açtılar

VATAN SAĞOLSUN..

Yıllardır izinden yürüdük,
1000 yıl daha ömrümüz olsa yine yürürüz
Bu vatan uğruna yine nice kanlar dökeriz,
Sen rahat uyu ATAM ..

VATAN SAĞOLSUN..

Üç beş çapulcu dağdan indi şow yaptı,
Ama yine benim bayrağıma sığındı,
Bu yaptıkları sanmayın ki yanlarına kar kaldı,
Şehidim hala hazır olda,
Elleri iki cihanda onların yakasın da..
Kıyamet kopana kadar Ay yıldızlı bu bayrak dalganacak
Semalarda,

Katiller Zafer zılgıtı çeke dursun..


VATAN SAĞOLSUN...

20.10.2009

İŞTE BİZ..!

20 Ekim 2009 Salı


Mırıldanmaya korktuğumuz bir şarkıyızdır bazen..
Bazen de okunmaya kıyılamayan bir şiir dizeleriyiz..
Belki de,heyecanımızın tavan yaptığı bir Roman'ın son sayfasında buluruz benliğimizi..
Bir gazete'nin, 3. sayfa haberi gibi hırçın, ihtiraslı, korkunç hikayesiyizdir belkide..
Minik çocukların uyku saatin de okunan,en güzel masalların Pamuk prenses'i oluruz..
Beyaz bir ayakkabı altına ismi yazılan hayalini kurduğumuz beyaz gelinkli meleğizdir..

Bazen, tası tarağı,bardağı tabağı havalarda uçuşturan sinirli bir hizmetçiyizdir evimizde..
Hep sevilmek isteyen yumuşak bir çift kolun arasın da uyumak isteyen bir kedi oluruz bazen..

Belli bir rengimiz yoktur..Giydiğimiz elbise'nin rengini alır bazende giydiğimiz o elbiseye can veririz.
Sığınacak en sakin liman,bazen kaçılacak kadar tehlikeli olabiliriz..

Sesizlik bzim işimiz değil.Tek bir bakışla haykıra biliriz..
Yeniyiz yepyeniyiz..
Her gün doğan güneşiz..
En sağnak yağışlarda bile Bulutların arkasın dan sızıp ışık veririz..
Gelen gelir hoşgeldin deriz..
Giden gider,eyvallah der,Arkasından bir tas su dökmeyi de biliriz..

Biz dim dik ayaktayız..

İŞTE BİZ KADINIZ..

18.10.2009

MİMMMMMMMMMMMMMMMMMMMM :))

18 Ekim 2009 Pazar


Efendim bilirsiniz ki ben pek Pazar günlerini sevmem..Sıkıcı bir gündür benim için..Ama Sevgili kupa kızı bugün biraz neşelenmemi sağladı..Ve beni mimledi..Uzun zamandır yeni mim almamıştım..Çok sevindim..Kendisine çok teşekkür ediyorum..Ve Cevaplara geçiyorum..

1-En sevdiğim 3 çiçek ismi:

Çiçekleri bende severim herkez gibi..Ve En sevdiklerim arasında..
1-gül
2-Pataya
3-Feslehen ( bitki gurubuna girebilir ama çok güzel kokuyor)
Bu arada evdeki çiçeklerimi unutmayım kıskanırlar..:)
Oğlum Berkay ve Kızım Cemre su..
Onlar evimde büyüttüğüm en nadide çiçeklerimdir..

2.Gerçekleşmesini istediğiniz 3 hayaliniz;

Ahh ahh .Çok şey istemiyorum aslında valla billa..:)
1-Bir leptop'um olsun istiyorum..
2-Bu letopla,Henüz yeni yeni kaleme aldığım Roman'ımı Yazmak istiyorum..
3-Leptopum da yazdığım Romanım'ı İmla hatasız kusursuz bir şekilde Çıkartmak istiyorum..

3- En sevdiğiniz ve sevmediğiniz 3 huyunuz;

1-Çok sabırsız olmam
2-Israrcı olmam..
3-Çok sulu gözlü olmam..

4- Gıcık olduğunuz 3 hareket:

1-Msn dili ile konuşmalar (Jannım,Ok,Hımm) :)
2-Tikiler ve Emolar 'ın hal haraket, ve giyimleri..
4-Yanımda Geğirilmesi ni hiç hazetmem

5-Bu benim bu güne kadar olan en kara günümdü,dünya başıma yıkıldı ve bir daha ayağa kalkamam diye düşündügünüz olay??

Annem'in yıllar önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hatanesin'de 8 gün yatıp tedavi görmesi..Ve Annemsiz geçen 8 gün..Hayatım da yaşadığım, en kötü dönemdi ve hayat filmim de silmek istediğim en kötü sahnedir..

Bir mim daha başarıyla bitmiştir..Bu mim'i hemen hemen bütün arkadaşlarım cevaplamış o yüzden kimseyi mimleyip zinciri uzamak iztemiyorum..Ama hala bu mimle mimlenmemiş olan varsa alıp bloglarında cevaplayabilirler.. Herkeze iyi pazarlar sevgiler..

16.10.2009

GAP GÖRME ENGELLİLER İ.Ö.O YARDIM ETKİNLİĞİ


Çok sevdiğim blog arkadaşı EVCİMEN. çok önemli bir Sosyal Sorumluluk Projesine önderlik etmiş ve bizden den destek olmamızı istemiş..


Nedemek sevgili arkadaşım Senin önderliğin üstlendiğin bu duyarlı davranışa bizde sonuna kadar destek veririz..Ve seni gerçekten tebrik ediyorum..Canım arkadaşım..


Fazla söze gerek bırakmadan Evcimen arkadaşımın blogunu aynen sizlere aktarıyorum..Ve desteklerinizi bekliyoruz..

Ziyaretçilerim bilir.,Yeni bir Örgü Forumu Açtık. ÖRGÜ DÜNYASI ilk yardım etkinliğini yapmak üzere üyeler kollarını sıvadı. Gaziantep Görme Engelliler İlköğretim okulu öğrencilerine yardım amaçlı örgü örüyoruz. Yelek, süveter, atkı-bere takımı aklınıza ne gelirse.. Maddi durumu çok kötü olanlar var ve Onlara Bayram Hediyesi olsun istiyoruz. Eşim o okulda görev yapmakta ve gerçekten çocukların ihtiyacı olduğunu çok iyi bilenlerdenim. Lütfen sizde forumumuza üye olun ve etkinliğimize sizlerde katılın. Bu etkinliği bloglarınızda duyurun daha çok çocuğu mutlu edelim. Etkinliğimiz 20 Ekimde başlayıp 15 Kasım'da son bulacaktır ve 16 Kasım'da çocuklara hediyeler ulaştırılacaktır. Destek olmak için foruma üye olup şartları öğrenebilirsiniz. Lütfen sizlerde Bloglarınızda bu etkinliğe yer verin..
Dipnot: Kesinlikle MADDİ(parasal) Yardım kabul etmiyoruz. Sadece örgü olacaktır.
Ben örgü öremiyorum başka şekilde destek olabilir miyim diye soran arkadaşlar para ve kırtasiye malzemesi dışında hazır kazak süveter vs. de kabuldür. Lütfen ualşamak ve katıldığınızı belli etmek için foruma üye olun!!! KESİNLİKLE PARA KABUL EDİLMİYOR!!!

13.10.2009

SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM..




13 Ekim 2009 Salı

Buralardayım..Bakıyorum, hepinizi izliyorum..Sizinle hayatıma bir şey daha katıyorum..Hergün bir renk,yeni bir ışık katıyorum hayatıma..Yazılarınızı okurken,Hayallerime biraz daha yaklaşıyorum..

Binlerce fikir katıyor kelimeleriniz,sözleriniz,ifadeleriniz hayalimde oluşan hikayeme..

Yazdığınız yazılarınız,paylaştığınız resimlerinizle bütünleşiyor..

Kiminizin sıradışı yazılarına imreniyorum...
Kiminizin evine misafir oluyorum...
Kiminizin çocuğunun büyümesine şahitlik ediyorum..

Bazende ''Ne yemek yapsam bu gün acaba?'' sorusuna cevap buluyorum harika yemek tariflerinizle..

Kimi zaman Türkiye'nin İçinde bulunduğu olayları ibret alarak okuyorum...

Kimi zaman ise esprilerle süslediğiniz yazılarınız gülümsememe neden oluyor..

Engin bilgi ve fikirlerle,''Akıl akıl dan üstündündür'' sözüne bir kez daha katılıyorum..

Zenginlik buymuş meğerse..Değişik kültür ve İnsanlar tanımakmış..Doğru birşey yapmanın keyfine varmakmış zenginlik..
En yalnız olduğunuz zamanlarda Ruhunuzun kalabalıklara karışmasıymış zenginlik..

Bir bardak çayı,Görünmez dostlarla karşılıklı içebilmekmiş zenginlik..

Oturduğum koltuktan kalkerken;
''Bu gün yine bir yazı paylaştım..Bir fikir aldım,yeni bir şey daha öğrendim, 1 yorum daha aldım ''demenin mutluluğuna varmakmış zenginlik..

Buraya gelmekle doğdu yeniden benliğim..
Paylaşmakla büyüyor geleceğe dair hayallerim..
Ve...Her gün yeni bir hikaye'ye,hayallerimi oluşturacak yeni bir sahneye,yepyeni öyküleri doğurmaya gebe şu aciz duygularım..

Belki ilk kez burada duyuracağım sizlere ''Çıktı işte KİTABIM..''

Burada bulunmakla çok iyi birşey yapıyorum..
Sizlerle bilgilenip,sizlerle yoğruluyorum..
Kimi zaman eleştirilerle,kimi zaman alkışlarla olgunlaşıyorum...

Hepiniz gibi bir yazar ruhu taşıyorum..
Burası bana bir okul gibi sürekli öğreniyorum..
En iyisini yapmak için kendimle yarışıyorum..
Ve.. Bunu galiba başarıyorum..
Kendime ve hayallerime güveniyorum..
Kenidimi yarı yolda bırakmayacağıma dair söz veriyorum..

Hepinize sesleniyorumm..!!!
Sizleri ÇOOOKKKK SEVİYORUM...

11.10.2009

BENİM PAZAR GÜNÜM..




11 Ekim 2009 Pazar


Tükenir bazen herşey,tükenir tüm kelimeler..
Kalem yazmak istesede,kurur kapteki mürekkepler..

Bu gün boş,boş bakıyorum etrafa,
Kayıtsızım tüm olanlara..
Ruhumun tam ortasında koca bir taş var sanki,
Çelme takıyor duygularıma..

Penceremde bakıyorum sokaklara
Gezip dolaşan insanlara,
Kulağım takılıyor,Cami'den okunan Ezan'a
Ferahlıyorum biraz içimden okuduğum dualarla..

Kitap mı okusam?
Müzik dinleyip kafayımı dağıtsam?
Bu düşüncelerle bir yere varılmaz,
Keşke biraz uyuyup tatlı rüyalara dalsam..

Seçenekler beynipde koşar..
Benliğim uçmuş uzaklara,
Şaşkın şaşkın bana bakar..

Bu gün böyle sendromdayım.
Biliyorum biraz saçmalamaktayım..
Her hafta aynı günde,
Ben hep bunalımdayım..

Kovalıyorum dakikaları,
Geçmek bilmez saatleri,
Size haksızlık olsada,
Ben hiç sevemedim şu güneşli Pazarları..

10.10.2009

ÇÜNKÜ BİZ İNSANIZ..!


10 Ekim 2009 Cumartesi


Hadi! anlatalım hayatı..Hadi! büzüştürüp atalım, mutsuz satırları yazdığımız kağıtları çöp kovasına..Hadi silelim bir kağıt mendille, penceremiz önündeki yağmur dan oluşan çamurları..

Hadi! üfleyelim kalbimizi yakan,yangında oluşan külleri..
Bekleyelim,en sevileni..Özleyelim hiç gelmeyeni..
Zamanı özleyelim..Hiç gelemeyecek geçmiş zamanı..

Kim gelmiş,kim gitmiş,bu hayattan,Hadi biraz düşenelim..
Hadi !biraz daha sabredelim..
Yükleri atmayalım sırtımız dan,
Bir yük daha ekleyelim,sınayalım bedenimizi..

Hadi! bir düşünce daha ekleyelim fikrimize..
Uymayanı uyduralım,Giyilmeyenleri giyinelim hayalimizde..
Hİç görülmeyeni görelim rüyamızda..

Bir ahh çekmenin nekadar ferahlatıcı olduğunu farkedelim...
Acılarla olgunlaşır ismimiz,Göz yaşımızla değişir kendi rengimiz..

Hep aynı görmez gözlerimiz,bir gün değişir düşüncelerimiz.
Varız,var olduğumuzu bize anlatır gölgemiz..
Bekleriz,isteriz,özleriz, sabredesiz,güçleniriz..
İşte biz biziz..

Gururlu, öfkeli,hırşınız..
Herşeyimizle en kutsal,yatatlışımızla farklıyız..
Başımıza her şey gelebilir..
Hazır olmalıyız..

ÇÜNKÜ BİZ İNSANIZ..!

7.10.2009

SAVAŞ ALTINDAYIZ..



07 Ekim 2009 Çarşamba

Savaş altındayız..İstanbul'un en işlek semtlerinden birinde oturuyorum..Şişli,Çağlayan da eşimin işi de çağlayan da Annemler ise taksim de otururmakta..
Ve biz savaş altındayız..

IMF Protestoları yüzünden 100 lerce insan ölüm tehdidiyle yaşıyor.Hİç bir polis buna engel olamıyor malesef..Çünkü asıl hedef polis ve Amerikan bankası..Günlük yaşam akıp giderken bir anda yüzleri kapalı kim olduğu blinmeyen Ünüversiteli öğrenciler çıkıyor ortaya ellerinde molotof kokteylleri,taşlar sopalar..
Mağazalar,alışveriş merkezleri,restorantlar yakılıp yıkılıyor..Buralar da çalışan,ekmek için mücadele veren insanlar düşünülmüyor..Okula giden çocuk umursanmıyor, Hataneye giden yaşlı teyzeye bile saygı duyulmuyor..

İnsanlık,Türklük,Milletçilik,milliyetçilik bumu? Yaşlıya hürmet,çocuğa merhanet,emekçiye işçiye saygı bukadarmı? Benim kardeşim maddi sorunlar yüzünden ünüversiteye gidemezken.. Bu sözde Türk Sözde ünüversite öğrencileri, Ellerinde sopalar ve taşlarla etraflarına aldırmadan,kimseyi umursamadan,Polislerimize saldırıyor..Her yeri yakıp geçiyorlar..Masum inasanları,tehlikeye atıyorlar..
Yabancı sermaye dediğimiz mağazalar da,restorantlar da bir parça ekmek için çalışanlar var..Öğlen paydosun da bir parça yemek yemek için, karnını doyurmak isteyen.Vatandaşlarımız var..

Daha geçen akşam Penceremin altında 6-7 el ateş edildi ve ben çocuklarımla birlikte yerlerde sürünerek onları başka bir odaya taşımak zorunda kaldım..Yaşadığım korkuyu size anlatmam mümkün değil..Camlar açık perde çekik..Akşam saati,Bir anda mahallemde belkide 10 el tam olarak hatırlamıyorum..Ateş açıldı kimliği bilinmez kişilerce..Çocukları yere attığım gibi sürüne sürüne başka bir odaya geçtik..Çocuklarım ne olduğunu anlamazken ben nerdeyse korkudan,ölebilirdim..

Neden? Hep böyle korku içindemi yaşayacağız..Bir anda dağdaki terörist şehre inmiş ve bütün evleri tarayacak sandım..O günleri Allah yaşatmasın ama gelecekten korkularım arttı.. Siyaset bilmem, Açılım'ı dahi tam olarak anlamış değilim..IMF ile ilgili bu savaş yakıp yıkma neden onuda bilmiyorum ve bilmek te istemiyorum.. Sadece Bu ülkede bu bayrak altında rahat,ferah,gelecek korkusu olmadan yaşamak öleceksemde ecelimle uykumda ölmek istiyorum..Başıma bir taş darbesi alarak değil..Yada bir silah kurşunuyla ölmek değil istediğim..

Çocuklarımı okula , eşimi işine uğurlarken korkmak endişe duymak istemiyorum ben..Eşim işten sağ sağlim dönecekmi acaba diye akşama kadar dua ederek yaşamak istemiyorum..Korkuyorum.. korkutuluyorum,ve korkmak istemiyorum..

Artık gelecekten korkularım var.. Hepimizin bir ailesi var..Muammada yaşıyoruz.. Geleceğimiz olan gençler,Güvendiğimiz gençler ellerinde kalem defter tutacağı yer de taşlarla sopalarla hayatımıza gasp ediyorlar.. Ben böyle bir gençlik,böyle bir Milliyetçilik,ben böyle bir Milletçilik,Ben böyle bir Türk Milleti istemiyorum..

Hepinizi Allah' emanet ediyorum Allah hepinizi,hepimizi,korusun..

SİYAH KELEBEKTEN SİZE ŞİİRSEL BİR HİKAYE..



KADIN:

Yine habersiz geldin kaç defa söyledim sana gelirken bir haber ver bana..
Belki uykudayım,belki banyoda,belki telefon da..Biraz anlayış göster ne olur bana..

ADAM:

Sen benim değilmisin? Sevdiğim değilmisin,Kadınım değilmisin? Uzak durma neolur bana

KADIN:

Hiç alakası yok,anlayışında yok,sende bahane de çok,Lütfen izin ver bana..

ADAM:
Ne oluyor böyle sana,eziyetin nedir bana,?Gülmen yok olmuş dudağında aynaya bak var farkına..

KADIN:

Benim artık zamanım yok..
Yolum çok kısaldı çok..
Ayrılığın vakti geldi..
Bekliyor seni mutlu uzun bir yol..

ADAM:

Hiç yapmazdın sen böyle.
Bu kızgınlığın geç geldim diye..
Biliyorum bekletilmeyi sevmessin..
Özür dilerim bitanem seve seve..

KADIN:

Çekil yolum dan be adam..!
Dedim sana kalmadı artık zaman..
Hadi artık dön arkanı ve git yoluna..
Şimdi bırak beni yalnız başıma..

Adam,kadını kolundan tutup kendine doğru çeker..Kadının başına bağladığı eşarp yere düşer..
Adamın elleri kadının saçlarını sever ve O ipek saçlar ellerine dökülür tel tel..


Kadın başını öne eğer,
Yaşları dökülür sel sel..
Bakamaz sevdiği'nin gözlerine..
''Şimdi anladın mı ?'' der..

Adam inanmaz bu olanlara..
Bir kez daha dokunur kadının saçlarına..
İnanmak çok zordur..
Dökülen saçların yerinde oluşan boşluklara..

Kadın bakar ağlayan gözlerle..

Şaşırma ne olur sakın..
Ama ben çok hastayım..
Bu halimi görme diyeydi az önceki laflarım..

Bu halimi görmeni istemedim..
Beni böyle sevmessin dedim..
Doktor söyledi ben kansermişim..
Gerçeği böyle öğrenmeni hiç istemedim..

Ve Adam kadına sarılır..

Sakın üzülme ne olur..
Ben hep buradayım..
Hastalıkta ve sağlıkta ben hep yanındayım.

İlaçtandır bu saçta dökülmeler..
Belki en yakın zaman da geçer..
Ne halde olursan ol..
Bu kalp seni böylede sever..

Kadın kurtulur adamın kollarından..

Kandırma böyle kendini..
Ben hazırladım bile kefenimi..
Doktor iyi geçir dedi son günlerini..

ADAM:

Hayır hayır olmaz bırakmam seni..
Biliyorum bırakıpta gitmessin sen beni..
Aşkım ilacın olacak Çocuklar gibi seviyorum seni..

İki sevgili oracıkra sarılır ve ağlarlar..

VE 2 YIL SONRA..

Soğuk bir hastane koridoru..
Adam bir haberle alır hemen orda soluğu..
Korkak telaşlı varır o hastaneye..
Sorar hemen hemşireye nerede O diye..

Hemşire sorar adama neyi olursunuz o hanımın diye..
Adam,Gurula kaldırır başını..
Ben kocası olurum der seve seve..

Hemşire geveler bir an
kelimeler dolanır ağzın da
Gerçeği nasıl açıklayacaktır
bu adam'a

Malesef beyefendi,Çok geç kaldınız..
Sakin olun lütfen telaşlanmayınız..
Sancıları sıklaştı,sabrı kalmadı
Bizi bu habere becbur bıraktı..

Adam sorar hemşireye peki şimdi o nerede?
Hemşire devam eder o halde söze..

karınız İşte şu odada yatıyor..
Sancıları bitti artık nefes alıyor..
Yeni doğan kızınızla sizi bekliyor..

Gözünüz aydın beyefendi bir kızınız oldu..
Size haber verdik ama, zaman hiç yoktu..
Siz yolda gelirken kızınız çoktan doğdu..

Kanser hastası kadın.. Artık iyileşti
2 yıl içinde Bu aşk hastalığı yendi..
Bu iki sevgili hastalığa galip geldi..
ve sonunda evlendi..

Mutluluk perçinlendi..
Dünyaya bir kızları geldii
işte bu şiirsel hikaye
mutlu son ile bitti...

SON..




6.10.2009

HEDİYE'NİN EN GÜZELİNİ VERENE NACİZENE BİR TEŞEKKÜR..

06 Ekim 2009 Salı

Bu zamana kadar nasıl hediyeler aldınız? Ucuzmu yoksa çok pahalımı?..Elinizde tuttuğunuzda hacimce ağır bir hediyemi mutlu eder sizi? yoksaa Maddi değeri yüksek bir hediyemi? Gözünüzün gördüğü ama elinizin tutamadığı yüreğinizde hissetiğiniz bir hediye aldınızmı hiç ?

Alsaydınız ne kadar mutlu olurdunuz? Eğer böyle gözle görülüp elle tutulmayan bir hediye almadıysanız şimdiye kadar bunu bilmeniz yada bunun verdiği mutluluğu test etmeniz imkansız..
Ben bugün elle tutulmayan,ama gözle görülen,benim ruhumu okşayan,sevindiren,tebessüm etmeme sebeb olan ne mutlu bana dedirten Çok güzel bir hediye aldım kimden mii?

Sevgili bloğ arkaşım
ENGELSİZ DÜNYAM dan..O içi boş bir izleyici değildi..Sadece izlemek için izlemedi..Laf olsun diye, sadece yorum almak için, bir izleyici daha kazanmak iiçin takip etmedi beni..Gerçekten okudu,gerçekten takip etti..Gerçek samimi,Sadık bir izleyici ve yorumcu oldu..Ve işte şu kelimelerle beni bloğunda tanıttı..


Dokucuncu bloğumuz Siyah Kelebek Bloğudur. Blog ismi siyah kelebek olsa bile içeriğinde ki konular ruhu okşayan, içimizde ki değer yargılarını bir kez daha gözden geçirmemiz gerektiğini hissettiren bir blog.İçeriğinde birbirinden güzel şiirleri barındıran, hayata dair güzel hikayelerin, yazıların olduğu bu bloğu takip etmek bizlere mutluluk vermektedir.Yazılarında hayatın gerçekleri ile bizleri yüzleştiren, konuları akıcı bir dil ile anlatma becerisi beni Siyah Kelebeğin kanatlarındaki çırpınışlar gibi içimizinde kıpır kıpır olmasına yol açıyor.Bu güzel bloğunu alkışı hak edenler listesinde eklemekten mutluluk duymaktayım.

İşte beni gerçekten Mutlu eden,elle tutulmaz ama gözle görülür,kalp ile hissedilir paha biçilmez bir hediye..Beni okuyan,tanıyan,ve bu güzel sözlerle bloğunda tanıtan sevgili arkadaşım
ENGELSİZ DÜNYAM diğer bir adıyla NoEngel..Kendisine burdan sonsuz kere teşekkürlerimi sunuyorum..Bu blog dünyasını benim gibi ciddiye alan harika kara kalem portreler çizen arkadaşımı sevgi ile kucaklıyorum.. çookk teşekkür ediyorum..

KALBİM'DEN AKAN ŞİİRLER-3-




06 Ekim 2009 Salı





Sen beni yalnız sanma eyy zalim hayat Benimde elimden tutanlarım var..
Göz yaşı döktürüp küstürsende kendine,Başımı göksüne yasladığım var..

Çelmelerin dolanıp dursada ayaklarıma,Kahpece zinzirlerini vursanda sırtıma,daha yere düşmeden kadıranım var..Kanayan yaramı saranlarım var..

Çamurların bulaşsada bazen elime,cahillik edipte sürmem kalbime..Bana emanet şu bedenimi yıkayıp arındığım çeşmelerim var..

Bİndik işte gidiyoruz hayat sandalına,Çektik kürekleri yaşam kıyısına..Sen itsende beni bilinmez açıklara,sığınıp saklandığım limanlarım var..

Arkamdan yaparsın hain planları,Sinsice atarsın şen kahkahanı..Vurmaya çalışsanda görünmez sopanı.
sağımda koruyucu meleklerim var..

Çalışkan bir öğrenci değilim belki..Hesabımı vermeye korkularım var.. İyilik, kötülük terazisin de
benimde eşitlik kurallarım var..

Sen beni yalnız sanma eyy zalim hayat,Benim inançlarım,duygularım,dualarım var..
Sevenlerim bilenlerim Dostlarım var..

5.10.2009

İTİRAF VE BİR VEDA

05 Ekim 2009 Pazartesi



Çok seviyorum seni.. Bağlandıp kopamıyorum..Gece tatlı uykumdan kalkıp sana koşuyorum..Yasaksın bana biliyorum..Gizlimsin,saklımsın kimseye söyleyemediğimsin..Gözlerim hep seni arıyor,Ellerim sana dokunmak istiyor..Beceremiyorum sensizliği,Her kaçış sana getiriyor bir kez daha beni..

Hayallerimi yıkıyorsun,beni benden alıyorsun..Beni hapis ediyorsun kendine..Aynalara bakamıyorum utanıyorum kendimden..Yeminler ediyorum hergün bu aşk bitecek diye..Aldatıyorum,aldanıyorum,Kendimi senle aldatıyorum..

Pişmanlık,vicdan azabı sarıyor tüm benliğimi bu suçluluk hissinden kurtulamıyorum..Sen beni asla bırakmayacaksın biliyorum..En çok gece arıyorum seni..Geceleri özlüyorum..Bir saat gibi çalıyorsun beynimde..Biliyorum ordasın ve beni bekliyorsun..Hep gecenin bir yarısı giriyorsun aklıma..En güzel rüyalarımdan kalkıyorum senin için. Sana bir kez daha kavuşmak için..

Herkezi uyutuyorum yalanlar söylüyorum tıpkı kendime söylediğim yalanlar gibi..Artık gitmem gerek seni bırakmam gerek..Güçlü olmam gerek yenmem gerek senli duyguları,sana olan bu tutukuyu,bu aşk'ı
Şimdi yapmam lazım.. Ertelemek olmaz,bu bana yakışmaz..

Gidiyorum,kendim içim,geleceğim için,Artık bekleme beni gecenin bir yarısı gelmeyeceğim..
Herkezin önünde söz veriyorum..Yemin ediyorum And içiyorum ..Ve seni artık terk ediyorum..

Sevgilim, tatlım, elveda, elveda NUTELLAM..

Bu gün benim için zor bir gün..Üzgünüm..Diyete başladım ve En sevdiğim, onun için uykularımı böldüğüm..Nutellamı terk ediyorum..Artık yeni umut dolu bir yaşam bekliyor beni.. o nu unutmak zor olacak onu yerini hiç bir meyve,hiç bir tatlı tutamayacak.. o hep benim kalbimde olacak..Ama sağlığım için Daha mutlu bir gelecek için bunu yapmam lazım..Ve bunu herkezin gözü önünde yapmam lazık ki..Verdiğim sözden dönmeyeyeyim..Hepiniz şahit olun..Ben o nu terk ediyorum..

4.10.2009

NEDEN SİYAH? NEDEN KELEBEK?, PEKİ NEDEN SİYAH KELEBEK??


04 Ekim 2009 Pazar

Aranızda neden Siyah Kelebek diye soranlarınız vardır diye biraz açmak istedim Siyah kelebeği..
Aslın da bu bloğu çok bilinçli açmadım tesadüfen karşıma çıktı blogger..Paylaşmaya ilk defa msn spaces ile başladım..İlk başlarda alıntı yazılar, şiirler ve beğendiğim resimler paylaşmaya başladım..
çocukluk,ergenlik ve daha deli çağlarım da,şiirler yazardım..Küçük günlüklerde tutardım ama,zamanla sahip çıkamadım onlara ne oldular bilmiyorum..Bazılarını da melankolik zamanlarımda yaktım yırttım ne alan söyleyim..

Benim internet dünyasıyla Tanışmam da tam bir yıl oldu ondan öncesi yoktu.. Ne zaman evime külüstür bir bilgisayar geldi ve internet bağlandı işte o zaman attım kendimi bu internet dünyasına..
Yani daha çok yeni sayılırım..Herkez yazarken,ve o kadar da güzel yazarken ve bende çok eskilerde yazmışken neden şimdide yazmayım dedim.. yazabilirim dedim içimden bende yazabilirim..Ve başladım yazmaya başladım msn spaceste paylaşmaya..

İnternette,şiir,edebiyat,serbest yazı ve denemeler ile ilgili araştırmalar yaparken tanıştım bloggerle kayıt olmak istedim ve bloguma bir isim vermem gerekiyordu..İnsan düşünüyor tabi nasıl bir isim koysam bloguma diye..Benimle özleşleşen bir isim olsun istedim..Kendimi düşündüm biraz..Ve aklıma 'siyah' geldi..Siyah rengini çok severim ve hatta en çok sevdiğim renktir siyah..Hemen hemen giydiğim tüm kıyafetlerin bir tanesi siyahtır..makyaj olarak ta hep siyah göz kalemini tercih ederim..Hani tabiri caisse,göz kalemi sürmeden bakkala dahi çıkmam..Siyah renk asildir..Kapatıcıdır,örtücüdür..olgundur..Aslına bakarsanız benim ten rengimde biraz siyahtır.. koyu esmer denilecek tendedir rengim..Yani siyahi bir kadınım..

Siyah hüzündür,Siyah acıyı,kötülükleri,sevilmeyen ne varsa kapatır ve hep içine atar.. o yüzden siyahtır..
Hani dün ki yazdığım şiirde de söyler ya
''tüm renkleri savurur gökyüzüne yine siyah kalır geriye''..

Kelebekler de Siyah renk kadar hüzün verir bana..kısacık yaşarlar bu hayatta ve etkileri büyük olur sevilir ve asla unutlumaz kelebekler..Her insan biraz kelebektir.. Bizde 3 günlük yaşarız bu hayatı uzun yaşadığımızı sanırız ama , aslında geriye baktığımzda dün gibi gelir herşey bize.. ''İnsan olarak gelmeseydiniz ne olarak gelmek isterdiniz bu dünyaya'' ? diye sorsalardı bana ben kelebek olarak gelmek isterdim bu dünyaya..çünkü en masum en sevilesi,en zararsız,en narin en ince yapılı en güzel varlıktır kelebekler..

Biraz geçmişe döndüm ve aslında çok renkli,sevimli,cıvıl cıvıl neşeli bir kelebek değildim.. Biraz sıkıntılı, zor,hatta mücadeleli bir geçmişe sahip olduğumu görünce..Ve benim rengim de siyah ise ve ben bir kelebeksem olsam olsam ancak Siyah bir kelebek olurum diye düşündüm ve bloguma siyah kelebek adını koydum..İşte blogumun doğuş hikayesi budur..

İşte bu yüzden Siyah,işte bu yüzden Kelebek,ve işte bu yüzden SİYAH KELEBEK..

Sevgiler ,Selamlar hepinize..

3.10.2009

KALBİMDEN AKAN ŞİİRLER-2-





03 Ekim 2009 Cumartesi

En çok siyahlarını sevdim senin.. Saçının siyahını, gözünün siyahını, siyah bakışlarını sevdim.


Hüznünün siyahında kaybolmak vardı ya,intiharın eşiğinden dönen siyahının hüzünleri.


Hırçın siyahların vardı birde baktıgında gözlerimde akıtırdın gri yaşlarını.

Masum siyahlarını sevdim senin akan yaşlarını.. Benim gözlerimden silerken siyah saçlarınla okşardın yanaklarımı.



En çok grilerini sevdim senin belli bellirsin bakışını hayata. Melankolik hallerini.


Bazen siyahı'nın rengini çevirirdin griye.Bir umut beslerdim işte ozaman beyaza dönermi duyguların diye.

İsyanlarını sevdim senin hırçın siyahında,Grilerini sevdim senin sigaranın dumanında.


Her gelişinde gecenin siyahıy la geldin.Siyahtı vazgeçemediğin.Sevemedin bendeki baharları.

Güneşe bakmadın hiç gri bulutlarını örttün üstüne.Kapattın perdelerini gülmedin güneşli sabahlara.


Bense siyah taşlı arka sokaklarından geçtim.Gri mermer tümseklerini aştım.Bir siyaha sevdalandım.

Gri yağmurlar yağdı üstüme,damla damla aktı yüregimden siyahların.. Siyah bakışlarını, siyah saçlarını sevdim.

Siyah güllerin vardı en fazla verebildiğin o kadardı.siyah Güllerdeki gri damlacıklarla yeşerdi aşkım.


Tüm renkleri savurdun gökyüzüne siyah kaldı sende gri kaldı bakışlarında.

2.10.2009

VEE BENN..! ÇAKMAKÇI KIZ..

02 Ekim 2009 Cuma



Gün geçmiyor ki ilginç birşey gelmesin başımıza..Oğlumun ana sınıfına başlaması ile birlikte,benim durgun hayatım da haraketlendi..Hafta içi hergün 12:30'da oğlumu okula bırakıp akşam üstü 17:30 da almaya gidiyorum..Tabi bu arada okula gidiş ve dönüşlerde,komşularım ve oğlumun sınıf arkadaşları'nın velileri ile sohbet etme imkanı da buluyorum..

Farklı bir boyuta geçtim ve kendimi tamamiyle bir anne gibi hissediyorum artık..Çok farklı bir duygu imiş öğrenci annesi olmak..Günde iki defa dışarı çıkıyorum, etrafa bakıyorum,markete,pazara gidebilmek daha kolay geliyor artık bana dediğim gibi yolda bir çok komşumla da sohbet ediyorum ama, bir haftadır bir bayan ile sık sık göz göze geliyoruz..Bakışıyoruz ve gözümüz bir yerden ısırıyor ama kim olduğunu çıkaramıyoruz.. Bu bayan da her gün oğlunu okula getirip görütüyor.. Daha önce o çevrede hiç görmemiştim onu ama daha önce görüp aynı ortamda bulunmuştum bunu hissedebiliyordum..

Ama kimdi bu kadın.. Bana geçmişi hatırlatan, çookk eskiden beri yüzü ve ifadesi beynime kazılmış,gördüğüm andan itibaren ise onu daha önce tanıdığımı bana hissetiren bu kadın kimdi..
Her okula gidişimde karşılaşıp,kısa bir süre bakışıp ''acaba nerden tanıyorum''diye aklımızdan geçiriyoruz..
O da beni tanıyor ama nerden?

Dün daha fazla içimizi kemiren bu merakı zapt edemedik..Ve çocukları okuldan aldığımız da okul kapısın dan çıktık.. Ben oğlum ve kızımla birlikte önden yürürken arkamda bana ulaşmaya çalışan hızlı adımlar hissetim..
Kadın yanımda belirdi yürür vaziyette..Tam zamanıydı..Daha fazla beklemek istemedim ve söze girdim..

''Seni nerden tanıyorum..Tanıyorum yüzün çok tanıdık ama çıkaramadım'' dedim
Kadın:
'' Bende seni çıkaramadım bir türlü.. Nerden tanıyorum acaba seni''

Ben:
''Daha önce çalıştınmı? belki iş ortamından tanıyorumdur seni''..

Kadın:
''Evet çalıştım..Belki senle aynı iş yerinde çalıştık''

Ben:
''Daha önce nerde çalıştın? hangi semtte''..

Kadın:
''Şişli de bir alış veriş merkesinde'' dedi..


Bir andan hayal kırıklığına uğradım ''yok'' dedim ..''ozaman yolda karşılaştığım biridir'' dedim içimden..

Kadın şansını bir kez daha denedi ve,

''Sen Tohanede çalıştınmı hiç'' diye sordu..''Ben tophanede oturuyordum 6 yıl önce evlendikten sonra buraya taşındım'' dedim..

Kadın: ''ehh işte tamam şimdi çıkardım seni biz seninle birlilkte çalıştık..Tophanede Çakmak atolyesinde'' dedi..


Birlikte çalıştığımız bir kaç arkadaş isminide verince ,''Tamam'' dedim ''tanıdım seni''..Yıllar ama çokk yıllar önce oturduğumuz tophane semtin de,bir çakmak atolyesi vardı..Zippo çakmak imalatı yapıyordu ve birde anahtarlık yapılıyordu bizde bu atolyede işçi olarak çalışıyorduk..Orda çalışan işçiler den mahmut adında genç biriyle flört ediyordu bu kadın.. O zamnlar çok gençti tabi 17 bilemedin 18 yaşında genç bir kızdı bende hemen hemen o yaşlardaydım..

Adı elifti bu kadın'ın ve O iş yerindeki aşkıyla evlenmiş, bir oğlu olmuştu..Şimdi bizim oturduğumuz mahalleden ev almış 1 yıldır da bizim mahallede oturuyormuş..

Ne enteresan Yıllar önce ben çakmakçı kız olarak çalışıyormuşum ve unutmuşum..Bana geçmiş yıllarımı o işyerini ve o işyerinde geçen günlerimi hatırlattı bana..Yolda yürürken kısa sohbetler ettik..Eski günleri yaad ettik..Dünya ne küçükmüş..Nerden nereye..Çakmakçı kız oldum,tezgahtar kız oldum,Çaycı kız oldum..Sekreter,muhasebeci kız oldum,Bankacı kız oldum..Ve sonun da evimin hanımı çocuklarımın annesi oldum ve bu hatıraları yazan bir bloğğer oldum..

Bu anılarımı hatıralarımı eski oturduğum semti,çalıştığım o çakmak imaalat atolyesini,bana hatırlatan elif arkadaşıma çok teşekkür ediyorum iyiki onunla karşılaşmışım..

Ve bir teşekkür ve şükür de Beni Yaratan'a Bana geçmişimi unuturmayan,bana unutluması imkansız tecrübeler yaşatan ve bunlarla büyümemi olğunlaşmamı sağlayan..bunları yazmam içinde beni yetenekli kılan Allahıma şükür ediyorum..Ve

Hepinize selamlar sevgiler sunuyorum..

1.10.2009

MUTLULUĞA İZİN VERİYORUM..


01 Ekim 2009 Perşembe

Mutluluk,kapı arkasın da bekleyen,her zaman bize ulaşmaya çalışan en çok istediğimiz yaşam kaynagımızdır..
İsteklerimizin,arzularımızın,beklentilerimizin anahtarıdır..Mutluluk kapı arkasında bekleyen bir misafirdir..''Mutluluğun peşinden koşuyorum'' deriz ya,kaçan da kovalanır her zaman işleyiş kanun böyledir..

Mutluluğu kovalamayın,arkasından koşmayın..Kapımız arkasında bekleyendir mutluluk..Misafirliği de en kısa olandır..Üzüntü,sıkıntı,keder gibi yapışıp kalmaz içimize..Bir anlıktır,çabuk biter mutluluğun misafirliği..
''Misafir umduğunu değil bulduğunu yer''..Mutluluk bulduğunu değil umduğunu arar ve bekler..Sıkıntı,dert,keder ise bulduğu'nun yapışır yakasına..''Allah ne verdiyse'' der,bulduğu her açık kapıya girer ve kovsanız da gitmez sevilmeyen bir komşudur..

''Davetsiz yere ya davulcu ya zurnacı girer''Mutluluk davetsiz gitmez hiç bir kapıya..Nazlıdır değer verilmek ister kıymet verilmek,iyi karşılanmak ister..Uzun yoldan gelmiş,tadına doyum olmayan en kıymetli misafirdir mutluluk..

Bir çoğumuzun en sıkıntılı,en sinirli,en çekilmez olduğu saatler sabah saatleridir ve benlik kapımızın en erken saatin de beklemeye başlar misafirler..Güne nasıl başlarsak öyle gider..Eğer içimize aldığımız misafir sıkıntı,sters,keder ise,tüm günümüzü onlarla geçirmek zorundayızdır..

En önce gelen yer kapamaz bu kanun da..Siz kimi isterseniz o girer içeri o misafir olur kalp tahtınıza..
Siz neyi istiyorsunuz ona karar verin önce..Sıkıntı?,sters?,dert?,keder? Yoksa sıra'nın en sonun da bekleyen,uzun yoldan gelmiş,fazla kalmasada içimiz de etkisi gün boyu sürecek olan Mutluluk mu?

Hadi..! Yarın sabahtan başlamak üzere Banyoda yüzümüzü yıkarken,aynaya bakıp MUTLULUĞUN BANA GELMESİNE İZİN VERİYORUM.. deyin ve mutluluğa bir davet yollayın ve o nu isteyin..5 kelimelik bir cümle sadece..Ama bu cümleyi söylerken inanın ve güvenin..Bütün kapılarınızı sonuna kadar açarak isteyin mutluluğu..

Mutluluğu davet ederken,onun umduğu gibi olun..İnançlı,hazır ve güler yüzlü..

Ne demiştik ?

Mutluluk bulduğuna değil umduğuna gider..
Mutluluğun bize gelmesine izin verelim..
Mutluluk benimle,bizimle,sizinle hepimizle olsun

selamlar,sevgiler..

KARA KARATALIM'A SEVGİLERLE..

15 EKİM PERŞEMBE


O bir Kartal,o bir kara kartal..Hırçın,sinirli,dik bakışlı,tuttuğunu koparmaya çalışan,O bir kara kartal tıpkı ismi gibi kara ve siyah..Adı gibi kartal ..İri cüsseli,yakıp yıkmaya hazır gibi herşeyi..
Kendine güvenen kendi bildiği'nin arkasındadır hep..Kendi doğruları vardır tekdir,söz söyletmez üstüne..İnatçıdır,dediğim dediktir,Kara gözleriyle söyler bazen herşeyi..

Karşısında durmak zordur bazen,iter gibi görünsede karşındakini,o bir candır,o bir kandır,o geçmiş,o gelecek,sevmeye,sevilmeye layık,mutluluğu sonuna kadar hak etmiş bir siyah adamdır..
O benim, o bizim siyah adamımız Kara Kartalımız dır..

O benim kartalım biricik kardeşimdir..

Babamız bir hasta Beşiktaşlıdır..o doğduğun da bu yüzden adını Kartal koydu..İsmiyle bütünleşen bir insan daha yoktur belkide..İnsan ismiyle bir bütündür..İsmi gibidir..İsmi o insanın üstüne giydiği bir eşi dahi olmayan elbisedir..Ve bu elbise'nin içine en çok yakışandır o..Adı kartal..Adı gibi de kartaldır..
Ablasın dan yani benden sonra,evine ailesine anasına babasına,sahip çıkan ,bizim yüzümüzü hiç bir zaman kara çıkarmayan,başımızı öne eğdirmeyen,bir kara kartaldır o..

Zorluklarla büyüdük,zorluklara savaştık..Hep birdik,hep kenetliydik..Mutluluk için savaştık..Mutluluk savaşında ilk galip ben oldum..Doğru insanla gözümü kırpmadan evlendim..Bayrağı kardeşime Kartalıma devrettim..Büyük bir başarıyla onurla gururla soy ağacımıza İşçi ailemize en yakışır şekilde tutuyor bu bayrağı..Tek dileğim ve arzum En yakın zamanda bu bayrağımızı kendi nesline,kendi evlatlarına teslim etmesidir..

Mutluluk kolay kazanılmıyor,tek başına mutluluk olmuyor ve o bunu çok iyi biliyor..Ağır ama emin adımlarla ilerliyor..

Sevgili kardeşim KARTAL Bu güzel günün,Doğum günün kutlu olsun yeni yaşın sana uğur ve mutluluk getirsin..En iyisi en güzeli senin olsun..Hayat çok kısa ölüm çok yakınımızda,Zamanı iyi değerlendir bu yeni yaşın da..Sevdiklerinin yanına bir sevgi daha kat..O sevigiyle çoğalt,büyüt neslimizİ,ailemizi..Doğru zaman da doğru insanla sevgimize sevgi kat..Hayat zor bir yokuştur..hiç bir şeyin kolayı yoktur..Zor olan herşey daha kıymetli ve özeldir.. Sakın unutma ..

Seni sevgiyle kucaklıyorum SENİ ÇOK SEVİYORUM KARA, KAPKARA KARTALIM CANIM KARDEŞİM..
HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN YENİ YAŞIN KUTLU OLSUN İYİ DOĞDUN..